National Geographic-People kanalında ilgiyle izlediğim bir belgesel var. Adı, Yemeğin Hikayesi... Yeme alışkanlıklarımızın zamanla nasıl değiştiğini, yemek sanayiinin talebi nasıl yönlendirdiğini öyle ustaca anlatıyor ki...
Son bölümde patates cipsleri konu edildi. Hani şu elinizi pakete attığınızda, dibini görmeden bırakamadığınız lezzetli cipsler... Bir psikolog, cipslere gösterilen aşırı talebi son derece çarpıcı bir nedene bağladı; "Bizi cipse bağımlı kılan, kafamızın içinde yankılanan o kıtır kıtır seslerdir" dedi. Atalarımız birer mağara adamıyken, yakaladıkları hayvanları, kemikleri ile beraber kıtır kıtır yerlermiş ya, işte cips de taklit ettiği o sesle içimizdeki vahşiyi gıdıklarmış.
Sizi bilmem ama ben artık ne zaman ağzıma bir cips atsam, içimdeki mağara adamını beslediğimi düşüneceğim.