Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Allah cümlemizi böyle koçlardan korusun!

Bilmem haberden haberdar oldunuz mu... Çünkü kendilerine muhalif diyen, özgürlük havarisi geçinen 'bir kısım medya' olayın üzerini özenle örttü, hiç bahsetmedi.
Olay ne miydi?
İzmir'de yaşam koçluğu yapan Mesude Işın Taner adlı kadın, Küçükçekmece'de bir süre önce tecavüze uğrayan 5 yaşındaki çocuk için sosyal medyada kan donduran şu ifadede bulunmuştu:
"Yılanın başı küçükken ezilmelidir. O çocuğun ailesi AK Parti'nin yemlediklerinden ise ve bir gün ortalıkta gezinip bilinçsizce AK Parti'yi destekleyenlerden biri olacaksa bunu yaşamış olması daha iyidir. Değmez bu insanların çocukları için bile olsa..." Mesleği, sözde yaşam koçu... Yani bilgisiyle, görgüsüyle, tecrübesiyle insanların doğru yolu bulmalarına yardımcı olacak öyle mi? Senin yaşamın da batsın, koçluğun da...
Bir partiye sempati duyan ailelerin çocuklarına sokakta oyun oynarken tecavüz edilebilir yani ha!
Hitler'den beri bu kadar iğrenç, bu denli insanlık bilincinden yoksun, böylesine nefret suçu içeren bir söylemle karşılaşmamıştım.
Bu nedenle kadının sadece ifadesinin alınarak salıverilmesini hayret ve üzüntüyle karşıladım.
Yine de bu ülkenin güvenilir cumhuriyet savcılarının bu işin peşini kolay kolay bırakmayacağını umut ediyorum.
Beni asıl üzen ise, gerilim dozu giderek artan siyasetin adeta bir kan davası haline dönüşmesi. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Şimdi kızgın demiri soğutma zamanıdır" sözünün herkes tarafından önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Olayın, üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken yönüne gelince... (Geçerli ehliyeti olup ihtiyaç duyan insanlara bilimsel tecrübeleri ışığında yardımcı olanları tenzih ederek söylüyorum.) Kendilerine yaşam koçu, evlilik terapisti, ilişki danışmanı vs. diyen; (Geçenlerde televizyonda konuşan bir kadının isminin önünde spiritüel danışman yazıyordu.
Ne demekse!) kerameti kendinden menkul, elle tutulur hiçbir eğitimi olmayan, iki aylık sertifika programları sonucu ellerine geçirdikleri sözde diplomaları ile insanların aklını karıştırmaktan başka bir şey yapmayıp paralarını alan bazı şarlatanların sıkı denetime tabi tutulması gerekiyor.
En azından sokaktaki dilencilerle, kırık-çıkıkçılarla, sahtekar şifacılarla, muskacılarla, falcı ve büyücülerle mücadele edildiği kadar bunlarla da savaşılması gerekiyor.
Zira bizim milletin, sıfatlara, unvanlara karşı zaafı vardır. Birinin isminin önünde koç, danışman, uzman gibi ışıltılı titrler görürse, gözü kamaşır, peşine takılır.
Benden uyarması...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA