Salı akşamı Cem Yılmaz'ı izledim. Altı aylık gülme ihtiyacımı karşıladığımı söyleyebilirim.
Hayatımızda aptal-saptal ne varsa onları anlatarak, yani bize; bizi, en zayıf hallerimizi, abukluklarımızı göstererek bizi güldüren adama daha ne denir?
Bravo!
MAL MÜLK KAVGASI...
İzdivaç programları, kadınerkek ilişkileri, evlilikler, modern çağın iletişim hastalığı, Türk insanının kültürü, yemek programları ve daha neler neler...
Üç saat boyunca tansiyonu bir saniye bile düşmeyen bir tempoyla hayatın içinde dolaşıp durdu Cem Yılmaz...
Kadını ve erkeği anlatırken, günümüz ilişkilerine göndermelerde bulunurken o kadar güzel örnekler verdi ki...
Malumunuz; ne zaman bir ayrılık-boşanma söz konusu olsa mal mülk kavgası başlıyor.
İnsanlar; evler, arabalar, tapular, bankadaki paralar üzerinden savaşmaya başlıyor.
Evliliği boyunca çalışmayan kadın, eşinin yoktan var ettiği her şey üzerinde hak iddia ediyor.
En güzelini Cem Yılmaz söyledi: "Benden yarısını mı istiyorsun? Eee, gel o zaman bu sahnedeki şovun yarısını sen yap, sen güldür!"
Yapabiliyor musun?
(Bu yazıyı sizden önce okuyan bir arkadaşım "Hemcinslerine çakıyorsun" dedi.
Yok öyle bir şey. Ben "Daha ne kopartabilirim de zengin bir dul olabilirim?" konseptine karşıyım. Adamın ne günahı var. Çalış, senin de olsun!)