Dizi sektörünün 100 bin kişiye istihdam sağladığı söyleniyor. Müthiş bir emek var arka planda. Ama bizler; televizyon karşısında rahat koltuklarımıza gömülüp, yıldızların ve hikayelerin peşine takılıyoruz.
Emek değil, hikaye umurumuzda.
Yeni sezonla birlikte ortalık yeniden hareketlendi.
Aslında hareket çok önceden başladı. Gidenler, kalanlar, dizilerin kadrolarına sonradan dahil olanlar...
Pek çok gelişme var.
Yapımcılar bu kadar büyük bir rekabetin yaşandığı piyasada ellerini güçlü tutmak için bütün kozlarını öne sürdüler.
Cansu Dere, 'Muhteşem Yüzyıl'a katıldı; Tuncel Kurtiz de.
Ama öte yandan dizilerini bırakıp gidenler var. Erkan Petekkaya yeni dizisiyle gün sayıyor. 'Öyle Bir Geçer Zaman ki' dizisinde ruhu dolaşıyor. Annesi denize bakıp oğluna dua ediyor.

TUHAF BİR YOK OLUŞ
Ama senaryodan yok oluşların en tuhafını 'Yer Gök Aşk' dizisinde izledik Pazartesi akşamı...
Büyük aşkın kahramanı 'Yusuf'u canlandıran Murat Ünalmış bir yangın sonrası hastane odasında. 'Yusuf' orada son nefesine doğru giderken, bir bakıyoruz Murat Ünalmış bir başka dizinin tanıtımlarında karşımıza çıkıyor. O da 18'inde Star'da başlayacak olan 'Babalar ve Evlatlar' dizisi.
Demek ki; gelecek Pazartesi, 'Yer Gök Aşk'ta cenazesi kaldırılacak, ertesi akşam da başka dizide dirilecek.
Ne tuhaf değil mi?
Sanırım yapımcılar bu tuhaflığın farkına varmış olacaklar ki, ona da şöyle bir çözüm bulmuşlar:
Son bölümde 'Yusuf'un yüzü gözü sargı içindeydi.
Yani Murat Ünalmış görünmüyordu.
Yani o aslında televizyon izleyicisine, dizinin Haziran ayındaki sezon finalinde veda etmişti.

İZLEYİCİ HAKKI DA VAR
Birkaç ay önce dizi film ve TV sektöründe başrol oyuncularına özel düzenleme yapılacağı açıklanmıştı.
Milyonlarca dolarlık yatırım yapılan dizi filmlerin başrol oyuncuları sözleşmeli değil, Bağ-Kur'lu olarak çalışacak ve istediği zaman diziyi yarıda bırakıp gidemeyecekti.
Ne oldu acaba bu düzenlemeye?
Bu arada oyuncu hakkı-yapımcı hakkı kadar izleyici hakkı diye bir şeyin olduğuna da inanıyorum. Sosyal medyada yazılan çizilenlere, 'Yusuf ölmesin' diye feryat edenlere, kendilerini kandırılmış ve aldatılmış hissedenlere karşı böyle bir hakkın da savunulması gerektiğine inanıyorum.
Abarttım mı? Hayır.
Dizi fanlarının sosyal medyadaki çığlıkları ne demek istediğimi çok güzel anlatıyor.