Reklamcı dediğinin dahiyane fikirleri olacak.
Bizim düşünmediğimizi düşünecek, bizim görmediğimizi görecek. "Vay be" dedirtecek, etkileyecek, anlattığı ürünün peşine kitleleri çekecek, slogan yaratacak, unutulmaz olana imza atacak...
Ama nerdeee! 'Kopyala yapıştır' yöntemi oralarda da 'yaratıcılık' diye adlandırılıyor demek ki...
Günlerdir TV reklamlarında 'O geliyor' teaser'ları vardı. "Herhalde Tarkan geliyor" diye düşündüm... Çünkü algı direkt o yönde. Ve sonunda gördük ki; Tarkan diye düşündüğümüz kişi, Halkbank'ın yeni kredi kartının reklam yıldızı Murat Boz'muş.
Reklamı izlediğim anda "Aaaa" dedim.
Murat Boz'dan bir Tarkan yapmaya çalışmışlar. Yüzünü görmesek, Murat Boz'un vücut dili birebir Tarkan.
Oturup bunları çalışmış mı, defalarca Tarkan'ın konser kayıtlarını mı incelemiş bilmiyorum ama hiç mi hiç olmamış.

ÇOK DAHİYANE!
Bu durum pırıl pırıl kariyerinin içindeki Murat Boz'a hiç yakışmamış. Bunca kalabalık piyasanın içinden sıyrılmışsın, televizyondaki yarışma programıyla kaderin bir kez daha değişmiş, tüm Türkiye seni sevmiş... Bir zamanlar hayalini bile kurmakta zorlandığın hayatın içine girmişsin. Yetmedi mi?
Şimdi, bunca yol almışken, tamamı Tarkan çağrışımıyla dolu bir reklama "Evet" demek niye? Para için mi?
Belki de reklamcılar, reklamın reklamıyla hedefe ulaşmayı seçtiler.
Çok dahiyane!
Bu arada aynı reklam filminde Aslı Tandoğan'ın sahnelerinin de bir başka reklam filminden (T-Mobile reklamı) kopya olduğu ortaya çıktı.
Ne diyelim... Burası Türkiye...
Tek amacımız; ne yaparsak yapalım, yeter ki konuşulsun!
Ama Murat Boz'a ve reklamın yaratıcı ekibine bir tavsiye... Fonda Tarkan'ın 'Başkası olma kendin ol' şarkısı çalsa daha etkili olurdu... Öyle değil mi?