Saçma sapan bir düğün geleneğidir: Düğün pastası gelir, garson bıçağı damat ve geline vermez, sağdan soldan 'Bıçak kesmiyor' diye sesler yükselir, damat da bahşiş verir ki bıçağı alsın, pasta kesilsin. Esra Erol'un kır düğününde de aynı şey olmuş. Damat Ali Özbir'in cebinde para olmadığı için korumalardan para alınmış falan filan. Ardından Ali Özbir spotların yan tarafa dönmesini istemiş, çünkü orada gelinin yüz görümlüğü duruyormuş: Kırmızı kurdelalı bir BMW... Yalnız bu kez de gelin itiraz etmiş; "Ben bunu değil bir üst modelini istiyordum, damat pinti çıktı" demiş. Gerçi sonra gidip facebook apaçileri gibi yeni arabasına yaslanarak gazetecilere poz vermiş ama belli ki biraz burulmuş. Şimdi burada merak ettiğim iki nokta bulunuyor: İstediği bahşişi alamayan garson bıçağı vermiyorsa, istediği hediyeyi alamayan gelin bu durumda ne yapar? Daha birkaç ay öncesine kadar Esra Erol ekranlarda gözyaşları içerisinde kendisi ciple giderken belediye otobüsünde sıkış-tepiş yol alan halkına ne kadar üzüldüğünü anlatmıyor muydu? Şimdi yeni cicisine binerken ne yapacak peki? Acaba damat, gelinin eline bir akbil tutuştursa daha mı hora geçerdi ki? Nedir yani?