Sadece kadınlarının güzelliği ya da ne bileyim Amazon efsanesi mevzusu nedeniyle değil, İzmir hep söylenildiği gibi gerçekten dişi bir şehir. Daha doğrusu dişil enerjinin hakim olduğu bir şehir.
Kadınlarının ön planda olduğu, tıkır tıkır topuk seslerinin melodisinde yaşayan bir şehir.
Belki de o yüzden huzurlu ve sakin.
Sadece şehrin kendisi de değil.
Alın işte şu benim yaşadığım kasabayı...
'GARILAA HAMAMI'
Alaçatı'da şöyle bir dolaşın; hele de sezon dışıysa, hele de hafta içiyse, sokaklar bildiğin 'garılaa' hamamı!
Butiğinden oteline, kafesine, emlakçısına hemen tüm mekan sahipleri kadın...
O mekanlara gelenler müşteriler de kadın.
Sokakta yürüyen, fotoğraf çeken, sokak hayvanlarıyla ilgilenen, evinin, iş yerinin tamiriyle, tadilatıyla uğraşan, bahçesiyle haşır neşir olan, yapı markette tornavida, matkap seçen de, komşusuyla sabah kahvesini içip öbür komşusunun dedikodusunu yapan da hep kadın...
Hamurlu eliyle erkek egemen bir topluma nanik yapan, kendi halinde bir şehir burası.
Seviyorum ulennn!