Aslında az sonra yazacağım konuyu birçok yerden anlatabilirim. Ta en başından başlayabilirim, şimdiki ruh halimden dem vurabilirim, babalar ve kızlarından girebilirim, ekip çalışmasının önemiyle giriş yapabilirim.
Olmuyor ama, beceremiyorum.
Zaten ne zaman duygu yoğunluğum tavan yapsa; ne diyeceğimi, nereden başlayacağımı bilemiyorum. Beceriksizleşiyorum.
İyisi mi ortadan dalayım, okurun anlayışına sığınayım.
Bu yıl, babam Neco'nun 50'nci sanat yılı... Mart ayında dedim ki, "Benim canım babamın böylesine özel bir zamanı niçin kutlanmasın?"
Kafamda bir şeyler oluşturup yurdumdaki konser organizasyonlarının bir numarası BKM'nin kapısını çaldım.
AJDA, KENAN, NÜKHET...
Daha babamın bile haberi yoktu yani, kimsenin yoktu... Arkadaşım ve organizasyonun ele başı Seda Sertbaş ile önce Garo Mafyan'a gittik. Orkestra şefimiz ondan başka kim olabilirdi ki? Garo Abi benim ikinci babam sayılır, babamın 50 yıllık sanat hayatının 40 yılını beraber geçirmişlerdir.
Konserler, yurt dışı festivalleri, çocuklarının doğumu, ödüller, yarışmalar, neler neler...
Garo Abi'nin orkestra şefliğini kabul etmesi ve tarihin belirlenmesiyle Bodrum'daki babama telefon açtım; "Alo baba, 24 Eylül günü Harbiye Açıkhava'da Neco 50'nci yıl konseri yapıyoruz."
Adam şoka girdi tabii; hiç beklemiyordu, ummuyordu, hayal etmemişti.
Sonrası aylarca koşuşturma ve çalışma. Notaların yazılması, sahne tasarımı, repertuvarın şekillenmesi, röportajlar...
1982'de yine Garo Mafyan şefliğinde Eurovision'a katıldıkları Olcayto Ahmet Tuğsuz şarkısı 'Hani'yi aranjör arkadaşım Ersay Üner ile tekrar yapmamız, benim söylemem, babamın düet yapması, Gülşen Aybaba ile Alaçatı'da klip çekmemiz...Kardeşim Leyla ve babamın klipte oynaması.
Tabii ki 50 yıllık onlarca fotoğraf, video, anı... Zırt pırt hepimizin ağlaması, gözlerimizin dolması. Göz göze gelmemeye çalışmamız. Eh 50 yıl; anılar, babalar, evlatlar...
Pek tabii ki ilk günden beri büyük bir coşkuyla Ajda Pekkan, Emre Altuğ, Kenan Doğulu, Nükhet Duru ve Yalın'ın bizimle olmayı kabul etmeleri. Onların varlığının hepimize kattığı heyecan ve mutluluk. Kalbimizden geçen binlerce teşekkür.
HAYATIMIN GECESİ 
"Bu yaz ne yaptın?" diye sorsalar, "50 yıllık bir sanatçıyı, babamı mutlu etmek, ona unutamayacağı bir gece yaşatmak için çalıştık" derim. Bir de "Harika dostlarla, iyi yürekli, yaratıcı insanlarla bir arada omuz omuza bu geceyi hazırladık" derim.
Burada yine şahane ekibimize saygı duruşunda bulunmak istiyorum. Necati Akpınar, Seda Sertbaş, Zümrüt Arol, Gülçin Salacan, menajerim Esra Türker ve Inhouse İletişim ekibi, Selma Semiz ve PPR İletişim, Terim Events ve Fulya Terim, Murat Gürsoy...
Şimdi ben çok başka şeyler daha yazmak isterim. Babam ve bu gece için derinde hissettiğim cümleleri kurmak isterim. Bugüne kadar biriktirdiğim değerli dostlara olan sevgimi, minnetimi sunmak isterim ancak duygusal olarak o kadar hassas bir noktadayım ki, kendi kendimle bile bu konuyu konuşmuyorum.
'Hayatımın en önemli gecesi, babamın gecesi' diyor susuyorum.
Ve hepinizi BKM Avea ile Yıldızlar'ın 24 Eylül'de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde düzenlediğimiz Neco 50'nci yıl konserine bekliyorum.
Biletler Biletix'te, bkmonline.net'te ve Açıkhava gişelerinde.
