Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Şikede dolaylı da olsa medyanın payı var

Türk futbolundan, uzun süreden beri pis kokular yükseliyordu ama üstü hep örtüldü. Bazı gazeteciler ne yazık ki, görevini layıkıyla yapmadı.
Bu kokuşmuş sistemin mimarlarını yüceltenler bile oldu.
Düzenin çarkına çomak sokanlar ise hep sistem dışı kaldı.
Bazı yazar ve yorumcular köşelerini, programlarını kaybetti.
Sadece doğru haber yaptıkları için; bazı muhabirler "Sen nasıl bu haberi yaparsın" denilip işten atıldı.
Tabii ki baskıya direnen onurlu müdürler de vardı.
Bu sefer de muhabirlerin antrenman sahasına girmeleri yasaklandı.
Sadece Aziz Yıldırım'a değil, diğer kulüp başkanlarına, yöneticilerine dokunanlar da yandı.
Ve sonunda lağım patladı. Şimdi medyada da tedirgin bir bekleyiş var.
Bazıları, 'gözaltılar medyaya da sıçrar mı?' diye endişeli. Dün, birçok anlı şanlı spor yazarı operasyonla ilgili kalem bile oynatmadı!

ÖVGÜDE SINIR TANIMAYANLAR
Bazıları da hiçbir şey yokmuş gibi 'temiz futbol' edebiyatı yapmaya başladılar. Merak etmeyin, soruşturmada durum netleşsin, diğerleri de bu koroya katılacaktır.
Ben asıl yazılarında ve programlarında Aziz Yıldırım'a övgüde sınır tanımayan Uğur Dündar, Ertuğrul Özkök ve diğerlerinin ne diyeceklerini merak ediyorum.
Yıldırım'ı sevebilirler, itirazım yok.
Lakin vıcık vıcık yazıları ve yorumlarıyla gerçek dışı bir 'Aziz Başkan' profili çizdikleri için hatalı olduklarını hiçbir zaman unutmasınlar!
Bu şike soruşturması, umarım medyamız için de yeni bir başlangıç olur. Eğer bu operasyondan da bir ders çıkarılmazsa; büyük şok atlatıldıktan sonra her şey eskiye döner.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA