Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

En iyi filmleri izleyemedik

Ünlü Sight&Sound dergisine katkıda bulunan sinema eleştirmenleri, her yıl, o yılın en iyi filmlerini oylarıyla belirliyor. Birçok seçme yapılıyor ama Sight& Sound'un sinema sektöründeki yeri ayrı. Yapılan seçimlere büyük önem veriliyor.
Bu yıl 168 eleştirmenin katıldığı oylamada yılın en iyi filmi, Cannes Film Festivali'nden 'En İyi Yönetmen' ödülüyle dönen Hou Hsiao-Hsien imzalı 'The Assassin' seçildi. Cate Blanchett'in başrolde olduğu aşk filmi 'Carol', listede ikinci sırada yer alırken, üçüncülüğe George A. Miller'ın aksiyon şöleni 'Mad Max: Fury Road' layık görüldü.
İlk 20'ye giren diğer filmler ise sırasıyla şöyle: 'Arabian Nights', 'Cemetery of Splendour', 'No Home Movie', '45 Years', 'Son of Saul', 'Amy', 'Inherent Vice', 'Anomalisa', 'It Follows', 'Phoenix', 'Girlhood', 'Hard to be a God', 'Inside Out', 'Tangerine', 'Taxi Tahran', 'Horse Money' ve 'The Look of Silence'…

KÜLTÜREL GERİYE GİDİŞ
Bu 20 filmden kaç tanesini izlediniz acaba? Çoğunu izleyemediniz, sinema eleştirmenlerinin bile bu listede kaçırdığı filmler var. Çünkü bu listede yer alan 'The Assassin', 'Arabian Nights', 'Cemetery of Splendour', 'No Home Movie', 'Anomalisa', 'Girlhood', 'Hard to be a God', 'Tangerine', 'Taxi Tehran' ve 'Horse Money'; Türkiye'de ticari gösterime girme şansı bulamadı.
Yani en iyi 20 filmden 10'u gösterime giremedi. 'The Look of Silence' gibi bazıları da gösterime girse de sadece beş salonda yer bulabildi. 'Carol' ve 'Son of Saul' 2016'da gösterilecek ama onlar da yine çok az salonda girme şansı bulacak.
Türkiye'de sinema salonları, popüler ticari sinemanın işgali altında. Salon sahiplerinin daha fazla kar arzusu, AVM'lerin sinema seyircisini patlamış mısır+kola olarak görmesi, saçmasapan yerli komedilerin virüs gibi yayılması vs., sanatsal ya da alternatif yapımlara yaşam hakkı tanımıyor artık bu ülkede.
Bundan 5-10 yıl önce sinemaseverler daha şanslıydı çünkü alternatif ya da sanatsal yapımları gösterime sokan salonların sayısı fazlaydı. Ama sanatsal film oynatan salonlar da yavaş yavaş AVM'lere yenildi, çoğu kapandı. Yani sinemada kültürel anlamda bir geriye düşüş var. Bu çok dramatik bir durum aslında.
Bu köşede defalarca yazdım; Kültür ve Turizm Bakanlığı gerek yerli, gerekse yabancı sanatsal yapımların gösterime girmesi için sinema salonlarına kota koymalı.
8-10 salona sahip bir AVM, mutlaka bir salonunu sanatsal, alternatif filmlerin gösterimine açmalı.
Popüler bir yerli komedi bazen bir AVM'de dört-beş salonda birden gösteriliyor ama ona rağmen gişesi düşük çıkan çok yapım var.
Bu filmler; hem sanatsal yapımların yaşam haklarını ellerinden alıyorlar, hem de tekel olup birçok salonu işgal etmelerine rağmen yeterli gişeye bile ulaşamıyorlar.
Çok değil, her AVM'de bir salon, sanatsal ya da alternatif filmlerin gösterimine açılsa, inanın bana uzun vadede salonlar daha çok gişe hasılatı elde eder.
Bu filmlerin ülke kültürüne olacak katkılarına ise değinmeye bile gerek yok.
Umarım yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, sinema salonlarının tamama yakınının ticari filmler tarafından işgal edilmesine karşı bir çözüm bulur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA