Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Şahan Gökbakar İsviçre’ye mi çalışıyor?

Yeni vizyona giren Şahan Gökbakar'ın 'Erdal ile Ece' filminin afişine bakarken yapımcı logosunun olmaması dikkatimi çekti!
Film afişlerinde mutlaka yapımcı logosu olur.
Bu duruma şaşırdım ve 'Erdal ile Ece'nin sınıflandırılmasına bakmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sitesine girdim.
Orada filmin yapımcısı 'CIELO MEDIA SA' gözüküyor.
Hemen altında ise filmin ithalatçısı olarak 'CJ ENM MEDYA FİLM YAPIM VE DAĞ. A.Ş." gözüküyor.
Bu durum 'Erdal ile Ece'nin bir Türk yapımı olmadığını, yabancı film olup ithal edildiğini gösteriyor.
Peki, kim bu 'CIELO MEDIA SA'?



İnternette şirketin, İsviçre'nin Cenevre şehrinin ticaret sicil memurluğuna kayıtlı olduğu gözüküyor!
27.01.2022 tarihinde limited şirket olarak kurulan 'CIELO MEDIA SA'nın adresi ise; Rue Muzy 11, 1207 Cenevre.
Ne tesadüf ki, 'Recep İvedik 7' filmi de Haziran 2022'de çekildi. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın film sınıflandırma sayfasında 'Recep İvedik 7' ile ilgili bilgi yok.
Bunun nedeni filmin bir dijital platform için çekilmesi.
Neden Türkiye'de platform filmler için, sinemada gösterilen filmler gibi "Sinema eserlerine ilişkin kayıt tescil belgesi" alınmıyor?



Avrupa ve ABD'de bu yapılıyor.
Belki anlı şanlı 'Recep İvedik'in yedinci macerası da İsviçre filmi!

SERMAYE Mİ TAŞIYOR?
Normalde Şahan'ın filmlerinin yapımcısı, kardeşi yönetmen Togan Gökbakar'la birlikte kurdukları Çamaşırhane Film olurdu.
Şahan neden İsviçre'de şirket kurup, Türkiye'de çektiği filmi yabancı film gibi gösterip, sonra da ithal edip gösterime sokuyor?
Şimdi bu filmin gelirinden İsviçre vergi kazancı sağlayacak!



Türkiye'de çıkarılan, Şahan gibilerine kolaylık sağlayan ve kazançlarını artıran sinema yasası da Şahan'a yetmedi mi?
Sosyal medyada Türkiye için esip gürleyen, herkese yargı dağıtan.
"Canım Türkiyem" edebiyatı yapan Şahan'a bu karışık işler, yerli filmin vergisini İsviçre'ye ödemek vs. yakışıyor mu?
Amaç, İsviçre için 'Golden' vize almak mı?
Vergi avantajından yararlanmak mı?
Yoksa Şahan da Türkiye'de kazandığı paraları ne olur ne olmaz diye İsviçre'ye mi taşıyor?

***


LİGİN NABZI!
Fenerbahçe - Kasımpaşa maçının son dakikalarında tribündeki bir taraftar akıllı saatindeki nabız ölçümünü sosyal medyadan paylaştı.
Nabzı 173 v/dk yükselmiş. Maçın özeti bu olsa gerek.
Fenerbahçe taraftarı için stresli, sinir harbi bir maçtı.
Sezonun ilk yarısında farklı skorlarla maç kazanan takım ligin ikinci yarısında adeta el frenini çekti.
Fred bu takımın her şeyi ama o olmadığı zaman büyük bir takımın çözüm üretememesinin bahanesi olamaz.
Rakipleri Fenerbahçe'nin hücum taktiklerini çözdü ama İsmail Kartal B, C planları işlemiyor.



Zaman zaman Cengiz Ünder, Mert Hakan, Serdar Dursun, Michy Batshuayi gibi bireysel yeteneklerin ekstra performansları maçları kurtarıyor.
Bu takımın birinci golcüsü Batshuayi olmalı. Ya da ilk yarıda gol gelmediyse hemen çift forvete geçilmeli.
Batshuayi varken Serdar'ın oyuna girmesi Belçikalı golcü için büyük haksızlık!
Ferdi'nin, Tadic'in yerine sol forvet oynatılması takıma dinamizm kazandırabilir.
Tadic ve Dzeko gibi veteran yıldızların oyuna sonradan girme formülü de denenebilir.
Aykut Kocaman iki defansif orta saha ile (Mehmet Topal-Josef de Souza) oynadığı için çok eleştiriliyordu.
İsmail Yüksek ve Rade Krunic'i aynı anda oynatmamak da denenebilir.
Şu bir gerçek; İsmail Kartal, rakibi Okan Buruk kadar yaratıcı fikirler üretemiyor!
Kasımpaşa maçında Fenerbahçe'nin verilmeyen iki penaltısı var son dakikada gelen penaltı ise tartışmalı.
Hakem yorumcuları arasında penaltı kararını doğru bulan da var, bulmayan da...
Yayıncı kuruluşun servis ettiği görüntü yine net değildi.
Daha önce de yazdım; ligin çekim kalitesi düştü! Gelişmiş kameralara, özellikle de yüksek kalite ultra slow motion kameralara ihtiyaç var.
Galiba maliyet hesabı yapılıyor! Oysa ligde maliyetten en son kesilecek yerler kameralar ve saha zeminleri olmalı!
Özetle bu heyecan dolu şampiyonluk mücadelesinde nabızlar daha çok artar!
Aman önce sağlık!

***


AYNI ADAM MI?
'Peaky Blinders' dizisini izlemeyenlere, Arthur Shelby'yi canlandıran Paul Anderson'dan haberi olmayanlara fotoğraflardakiler aynı insan mı diye sorsanız... "Hayır" yanıtını alırsınız.
Oysa ikisi de aynı adam.



Shelby karakterinin dizinin son sezonlarında birden yaşlanması TV tarihine geçecek bir olaydı. Belki de bir hastalığı var.
46 yaşında ama 60'lı yaşlarda gibi duruyor.
Ne yazık ki, Anderson, uyuşturucu bağımlısı!
Dünya çapında meşhur olmuş bir oyuncunun tanınmayacak hale gelmesi trajik.
Anderson'un çöküşü uyuşturucunun nasıl bir illet olduğunun özeti adeta!

***


İTALYA DA YASAKLADI
İtalya'da da ilk ve orta öğretim sınıflarında akıllı telefonlar ve tabletler eğitim amaçlı bile olsa yasaklanacak.
Bizde ise öğrenciler okula cep telefonu götürebiliyor.
Ders başlamadan öğretmene teslim ediyorlar.
Çağımızda cep telefonu büyük ihtiyaç. En basit örneğiyle; veli çocuğuna telefondan ulaşabiliyor, mesaj gruplarında ödev ya da okulla ilgili bilgiler paylaşılıyor vs.



Öte yandan telefonların varlığı bile çocukları kötü etkiliyor.
Dikkat dağınıklığı, odaklanamamak gibi birçok soruna neden oluyor.
Bir de gizli kamera kaydı gibi disiplin suçları işleniyor.
Belçika, İspanya ve İngiltere'de yapılan araştırmalar; cep telefonlarını okullarda yasaklamanın özellikle düşük performans gösteren öğrenciler için akademik performansı artırdığını da gösteriyor.
Çocuklarımızı ne kadar cep telefonlarından uzak tutarsak o kadar başarı artıyor!

***


Altyapı
"Aşık olduğunuz anda panik yapmayın. Bir yere oturun, derin nefes alın ve katilinizle tanışmanın tadını çıkartın." (La Fille Sur Le Pont"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA