Bir haftadır gazetelerde türlü ilginçliklerde boşanma davası haberi okuyorum. İşte size bir demet:
* Telefona şifre: Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, ev telefonuna şifre koydurtan kocaya karşı boşanma davası açan kadını haklı buldu!
* Terlik fırlatmak: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kocasına terlik fırlatan kadını kusurlu bularak eşlerin boşanmasına hükmetti. Daire, terlik fırlatmanın müşterek hayatı temelinden sarsacak bir davranış olduğuna karar verdi!
* Hasta eşi üfürükçüye götürmek: Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, hastalanan eşini doktor yerine üfürükçüye götüren ve hastalığın ilerlemesine yol açan kocanın kusurlu olduğuna karar verdi!
* Eşe beddua etmek: Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi eşine karşı 'Kahrolasın, gebersen de kurtulsam' şeklinde beddua eden kadın ile alkol alarak eşine hakaret eden kocanın açtığı boşanma davasını, eşe beddua etmenin 'aykırı dinsel davranış' olduğu gerekçesiyle kabul etti! Bu da Amerika'dan...
* Lotoyu kazandığını saklamak: ABD'de bir kadın, kocasının lotoda 10.2 milyon dolar kazandığını öğrenince "Bu adam yıllardır aile paramızı kumarda harcadı, ilk kez kazandı bunu da benden gizledi" diyerek boşanma davası açtı! Devir değişti; artık evlenmek zor, boşanmak kolay! Ancak 'Bakır Kraliçesi' Sema Ramazanoğlu'nun oğlu Ali Ramazanoğlu ile Tuğçe Tan'ın bundan haberi yok anlaşılan! Boşanmak için tam iki yıl uğraşan çift, birbirlerine demediklerini bırakmadı! Gelin kaynanasını suçladı, damat karısına 'lezbiyen' dedi... Oysa bütün bunların yerine birbirlerine terlik fırlatsalar beş dakikada boşanırlarmış!