Bana bir şey olmaz kardeşim! Ne kadar seviyoruz bu lafı, ne kadar da kendimize güveniyoruz... Domuz gribi sinsi sinsi aramızda dolaşıyor, yayılıyor, her gün etrafımızdan birini daha yatağa düşürüyor ama biz, yani çoğumuz ne yapıyoruz? 'Bize bir şey olmaz!' deyip sallıyoruz! Kendimizi efsunlu zannettiğimiz yetmez gibi; önlem alanı, kendine dikkat edeni de küçümsüyoruz, dalgamızı geçiyoruz. İnkar etmeyin hadi; maske takıp dolaşanlara 'öcü görmüş gibi' bakmıyor muyuz, 'ne o domuz gribi mi oldun?' diyerek işi sulandırmıyor muyuz, o insanları utandırmıyor muyuz? Aslında doğru yapan onlar! Adam kendine bakıyor işte, bize ne oluyor anlamıyorum... Televizyon eleştirmenimiz Yüksel Aytuğ mesela... Bizim gazetede maske takıp dolaşan ender insanlardan. Kalabalık arasında maskesini takıp çalışıyor ama garip bakışlara da maruz kalıyor. (Garip garip bakacağımıza biz de taksak, onu örnek alsak ya!!) Bu hafta pazar röportajı için onun odasında buluştuğumuzda bu meseleyi de konuştuk. O bölüm sığmadı tabii ki sayfaya, mahrum kalmayın diye buraya aktardım...
Günlerdir maskeyle dolaşıyorsun gazetede. Beni niye maskeyle karşılamadın?
Çok mersi! (
Domuz gribi yüzünden davetlere, galalara katılmadığın doğru mu peki?
Normalde de bu kadar titiz biri misin?
Bu kadar televizyon izleyen biri olarak hiçbir haberi atlamamışsındır; söylesene bize, grip aşısı olalım mı olmayalım mı?
Sen aşı olacak mısın?