Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

Kovid’i abartmak

Bazen aşırı ifadelere fazlaca takılıyorum. Son zamanda bunlardan biri de "Kovid Çağı" lafı. Anlamlı anlamsız her konuda çağ atlayanlar Kovid üzerinden de yeni bir çağa, yeni bir döneme ve yeni şartlara adım attığımızı ima ediyor.
Bu tür gelecek okumaları hep sıkıntılı olmuştur. İnsanlar geleceğe dair ürettikleri fikirlerin çoğunlukla birkaç yıl içinde çöpe döndüğünü görmüştür. Ama yine de aynı abartılı eğilim tekrar tekrar baş gösterir. Hakikaten ne demek Kovid Çağı? Orta Çağ, Yakın Çağ gibi bir şey midir? Çağ açıp çağ kapatan yeni bir durum mudur?
Tabii ki anlamsız ve saçma sapan bir ifade. Kovid sonrası dönem falan deseler anlarım. Kovid sonrasında, Kovid sırasında olduğu gibi belki gerçekten hepimiz hayatımıza yeni düzenlemeler getirebiliriz. Ve aslında belki de bir yıl sonra bu konuyu tamamen kapatabilir ve bambaşka konulara odaklanabiliriz. Biliyorsunuz bu tarihteki ilk salgın değil. En büyüğü de değil. Son salgın da olmayacak. Tarih boyunca çok daha fazla insan yaşamına mal olan, ekonomik ve siyasi bedeli çok daha ağır olan salgınlar yaşandı. Sonra ne mi oldu? İnsanlar kaldığı yerden devam etti.
Yine öyle olacak. Olayın sıcaklığı üzerinden geçtikçe, ister ikinci dalga gelsin, ister üçüncü dalga sonrası olsun belli bir vakit sonra normale dönüş olacak. Evet belki etrafta daha fazla dezenfektan olabilir. Eve sosyal mesafeye olan ihtiyaç anlaşılmış olabilir. Ama bunlar çağ açıp çağ kapatmaz.
Kovid'in siyasi ve ekonomik açıdan en büyük etkisinin küreselleşme üzerine olacağını söyleyebilirsiniz. Bu da tek başına Kovid'le alakalı bir durum değil. Zaten küreselleşme uzun zamandır tersine işlemeye başlamış ve devletler korumacı ekonomilere yönelmeye başlamıştır. Ancak bu bile küreselleşmenin tamamıyla ortadan kalkacağı anlamına gelmez. Çünkü kitle iletişim ve ulaşım araçları varlığını sürdürdükçe insan hareketleri ve fikir akımları küresel ölçekte dolaşmaya devam edecek. Ama bir ideoloji olarak küreselleşme ağır yara aldı. Devlet sınırlarının kalktığı ve kalkması gerektiği fikri, milletin, milliyetin zayıfladığı ve zayıflaması gerektiği fikri, yerel değerlerin ilkelliği ve küresel değerlere teslim olma düşüncesi, yerli ekonomilerin sürdürülemezliği ve neoliberalizme teslim olmak gerektiği iddiası çöktü.
Bugün dünya milli devleti ve yerel ekonomiyi yeniden canlandırıyor. Ama bu zaten Kovid öncesi ve Amerika tarafından pimi çekilmiş bir süreç. Gün gelir, başka bir yöne de evrilebilir. Ancak şimdilik herkesin kendini bu şartlara göre ayarlaması en doğrusu.
Kovid ile çağ açıp çağ kapatmaya gerek yok. İnsanlık tarihi içindeki tatsız serüvenlerden biri olarak yerini alacaktır. Ama hepsi o kadar. Abartmanın tadını kaçırmamak lazım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA