HİKÂYEYİ bir okurum yolladı: Kudüs'te bir gazeteci, ağlama duvarının önünden her geçişinde yaşlı bir Musevi'nin orada dua ettiğini fark etmiş. Bir hafta, iki hafta... sonunda, adama şu soruyu sormuş: "Sizi her gün ağlama duvarının önünde dua ederken görüyorum. Kaç senedir bunu sürdürüyorsunuz?"
- İsrail'e göçtüğümden beri, yani 40 yılı geçti.
- Demek 40 yıldır dua ediyorsunuz. Bugün nasıl bir duygu içindesiniz? Neler hissediyorsunuz?
Musevi adam, bezgin bir sesle cevap vermiş: "İçimde, sanki duvara konuşuyormuşum gibi bir his var."
***
Bizler, "özgürlük, insan hakları" diyoruz. Onlar, "iç düşman, laiklik elden gidiyor" diye bağırıyor. Kimse kimseyi dinlemiyor. 40 yıldır halledemedik başörtüsü sorununu. Sanki birbirimizle değil, duvara konuşuyoruz.