Yassıada gezisi dolayısıyla, eski Demokrat Parti milletvekillerinden (Şeyh Sait'in torunu) Melik Fırat ile konuşma imkânını buldum. Fırat, hoşsohbet bir insandır. İki torunuyla birlikte, o da Yassıada seferine katılmıştı.
Sordum: "Siz hâlâ PKK'ya karşısınız değil mi?"
Cevap verdi:
- Türkiye'de Laikus Kemalikus'lar biter de, PKK maalesef sürüp gider.
Fırat, Kürt meselesinde gündemi terörün belirlemesinden duyduğu umutsuzluğu dile getiriyordu böylece.
- Politikaya devam mı?
- Bir arkadaşım vardı, "Ben politikaya girdim zannediyordum, meğer politika bana girmiş" diye anlatır ve bunu bir keçi hikâyesiyle takviye ederdi. Keçiler doğum yaparken feryat figandır; acı çekerler. Oysa diğer hayvanlar sessizce doğurur. Doğum yapan her keçi dermiş ki: "Ahdım olsun Mekke'ye, bir daha varırsam tekeye" Ama çiftleşme vakti gelince, bütün yeminler unutulurmuş: "Neyleyim verdiğim andı; kdibi yandı."
Melik Fırat, "Politika ateşi insanın içine düştü mü, yemin billah etsen de kopamazsın" diye sözlerini bağladı.