Politikada üslûp çok önemli. Bu konuda Osman Bölükbaşı'nın nüktelerini anmadan edemeyeceğim.
Yabancılar sormuş Bölükbaşı'ya "Atalarınızın Viyana kapılarında ne işi vardı?"
- Haçlı seferlerine iadei ziyarette bulunuyorlardı.
Meclis'te hararetli tartışmalar yapılıyor. Demokrat Partili Hüseyin Balık, Bölükbaşı'yı konuşturmamak için sıra kapaklarını vurup duruyor. Bölükbaşı ona sesleniyor: "Balık oynayıp durma, tavada kızartıp yutarım seni."
Bir başka gün, iktidar sıralarından lâf atıyorlar, "Sen erkek misin?"
İşte Bölükbaşı'nın cevabı: "Erkekliğimin zekatını versem, sen de erkek olurdun."
İsmet Paşa'yla arası pek iyi değildi. Rivayet o ki, bir gün uçakta giderken Ömer İnönü babasına, "Para atalım da şu aşağıdaki köylüler sevinsin" der. Bölükbaşı, Ömer İnönü'ye cevap verir: "Babanı atalım da bütün millet sevinsin."
Bir nükte de Cihat Baban'dan: Meclis Divan Katibi yoklama yaparken, Baban yerine, "Yaban" diyor. Ve Cihat Baban taşı gediğine oturtuyor: "Babandır... baban."
Siyasette yaşadığımız üslûp sıkıntısı, bu güzel nükteleri hatırlamamıza vesile oldu.