Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Avcı suçlamaya devam ediyor

Hanefi Avcı'nın cevaplarının ikinci bölümünü yayınlıyorum. Sözlerini tartışacak değilim. Ama bir husus dikkatimi çekti. Avcı, kasetlerin cemaat arşivinden çıktığından emin görünüyor.
Bir de Adalet Bakanlığı'nın şikâyetlerin üzerine gitmediğine kesin şekilde inanıyor; tereddüdü yok. "Acaba, farklı bir durum olabilir mi?" diye düşünmüyor bile. "Haksızlığa uğradım" diyen birinin, muhataplarını suçlarken daha dikkatli olması gerekmez mi? Her şeyin en iyisini Avcı mı biliyor? Aynı hataya, Hrant Dink suikastını basit bir cinayet, Danıştay saldırısını da Ergenekon'la ilgisiz gibi takdim ederken düşmedi mi? Ya da, Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya'ya "Fethullahçı" yaftası yapıştırırken? Avcı, sürekli, şahsi kanaatini, kesin hükme dönüştürüyor.
Ona göre, poliste, askerde, adliyede örgütlendiği iddiasıyla yargılanan ve 2006'da beraat eden Fethullah Gülen suçlu, ama halen yargılanan bütün Emniyet Müdürleri suçsuz. 1996 ve takip eden yıllarda, cadı avının muhatabı olan bir cemaatin mensupları, kasetleri arşivde 10 sene saklamış ve bugün kullanmış! Emniyet mensuplarına iftira atanlar da bu cemaatin üyeleriymiş! Kısacası, Fethullah Gülen, Avcı'ya göre "çıbanın başı"...
Avcı'nın "New York'ta 5 Minare" filmine gitmesini tavsiye ederim. Bir üst düzey polis memurunun (Mahsun Kırmızıgül), hoşgörülü dindar Hacı Gümüş'ü neden hedef aldığı (yani kuyruk acısı) filmin sonunda ortaya çıkıyor. Ama son pişmanlık fayda etmiyor. Avcı'nın, bir gün, yakıcı bir vicdan muhasebesiyle karşı karşıya kalmamasını dilerim.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA