Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

TÜSİAD

Ümit Boyner'in "Eğitim Reformu"na yönelik eleştirileri, genelde mantıklıydı. Buna mukabil, ilk 4 yıldan sonra ikinci kademenin açık öğretimle ilişkilendirilmesinin kız çocukların okula devamı açısından sakınca yaratacağını söylemesi Erdoğan'ı kızdırdı.
Oysa, sakıncalar görülmüş olmalı ki, açık öğretim imkânı artık ikinci 4 yıldan sonra geçerli.
Sanırım Erdoğan, TÜSİAD'ın Zekai Baloğlu'na hazırlattığı raporu hatırladı. O raporda, Baloğlu, İmam Hatipleri, eğitimde birlik ve laik yönetim ilkesini zedelediği için eleştiriyor, İmam Hatiplerin sadece din adamı yetiştirmesini savunuyordu. 28 Şubat bu görüşlerden esinlendi. Ümit Boyner, makul konuştu ama hükümete "kız çocukları okutmak istemiyorlar" iddiasını hatırlatan bir peşin hükümle yaklaşması, 90'lı yılların hatıralarıyla birleşince, bu öfke patlamasına yol açtı.
Ben sadece şunu demek isterim: Eğer TÜSİAD'ın mevcut hükümete karşı bir önyargısı varsa -ki var- hükümet de onlara aynı önyargıyla yaklaşıyor. Halbuki bir eğitim reformu zıtlaşarak değil, uzlaşarak hazırlanır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA