Ona ben 'yaşsız insan' diyorum. Nihat Gökyiğit. 80'ini çoktan devirdi. Ama Türkiye'nin toprakları çöl, endemik bitkileri yok olmasın diye yıllar önce Hayrettin Karaca ile birlikte başladığı çevre mücadelesinden hiç vazgeçmedi. Ve önüne çıkan her fırsatı insanları etkilemek için değerlendirdi. Gökyiğit Paris ve Berlin'de de kendi kurduğu filarmoni orkestrasının konserleri öncesi orkestrayı dinlemeye gelenlere küçük sunum yapmakla meşguldü. Türkiye'nin biyolojik zenginliğini anlatan bir DVD, bir de nefis bir kitapçık hazırlatmıştı. Baktım salonda herkes büyük bir heyecanla onu dinliyor. 'Türkiye AB'ye üye olursa, Avrupa'nın biyolojik zenginliği iki katına çıkar. Karar sizin' diyen Gökyiğit, tanıtımın en büyüğünü yaptı bence.