Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Ne doğuda ne batıda

"Eski dünyada" dış politikadaki hamleler 5-10 yıllık stratejilere göre belirlenirdi.
Günümüzde ise haftalık taktikler bile "ağır" kaçıyor.
Dolaysıyla bir ülkenin pozisyonu sabit tutup aynı eksende yürümeye ısrar etmesi uzun vadede intihardan farksız.
Küreselleşen dünyanın hızına ayak uydurmanın tek koşulu sizin de hareket etmeniz.
Türk dış politikası yakın dönemdeki pek çok hatasından hareket kabiliyetini yeniden yakalayarak çıkıyor.
Rusya ve İsrail'le komplekse kapılmadan girilen süreçler bu aklıselimin en iyi örneklerindendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Çin seyahati de bu açıdan anlamlı.
Zira Türkiye doğubatı kutbunda yerini artık eskiden olduğu gibi sadece bir tarafa yakınlaşarak alamaz.
Türkiye, batı dünyasıyla da, içeriden ve dışarıdan baskılarla epeyce ihmal edilen doğuyla da ilişkilerini dengede tutmak zorunda.
Ankara'nın bu hareket kabiliyeti, batı blokunun kendisine gelmesini sağlayıp Türkiye ile "eşitler arası" bir ilişki kurmayı öğrenmesine de yarayacaktır.

***


Yenilgiden yenilgiye Çözüm Süreci
PKK ne zaman askeri olarak yenilgiye uğrasa, yasal partileri siyaseten halkın gözünde itibar kaybetse hemen "barış" diye ortalığa atılıyorlar.
Süreç başlayınca ise başımıza kaplan kesiliyorlar.
İnsanların iyi niyetini "yeniden savaşa hazırlanmak" için kullanıyorlar.
Bu fırsatı, Türk halkının kendilerine tanıdığı son şansı, 7 Haziran'da HDP birazcık oy artırınca ve ABD Suriye'de sırtlarını tapışlayınca ellerinin tersiyle ittiler. Hem de küstahça ve kanlı bir şekilde.
O günden bugüne de derslerini almaya devam ediyorlar.
Ne var ki, her yenilgi döneminde olduğu gibi medyada, siyasette birileri "yeniden Çözüm süreci" diyerek PKK'ya can suyu vermenin derdine düştü.
Kulislerde pişirilen bu planla ilgili soruları yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım ise dün sert konuştu:
"Hükümetimiz iç güvenliğin sağlanması konusunda kararlı. Çözüm mözüm yok. O fırsatı kaçırdılar."
Bakıyorum da, Başbakan'ın açıklamaları üzerine HDP yönetimi tepkili.
Ancak neye kızdıkları belli değil. Zira en netameli zamanlarda çözüm iradesini savunan insanları bile bu hale getiren kendilerinden başkası değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA