Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Antep'in gaziliği

Biz bu kente gazilik sıfatını Kurtuluş Savaşı'ndaki gayretinden ötürü verdik. Antep'e "Gazi" deyince, anladığımız budur! Aklımıza, buhar kazanı patlamasından ölen ve yaralananlar gelmez.
Kaldı ki Antep'i, Anadolu Kaplanları başkenti diye adlandıran biriyim.
Çeyrek asırdır Anadolu'daki sanayileşmenin efsane kenti Antep'te, bazı ezberleri gözden geçirme zamanı gelmiş görünüyor. İşçilerine iş güvenliği semineri vermekte nazlanan fabrikadaki patlama, 7 cana mal oldu, 7 insanımız da yaralandı. Birileri çıkıp bunun hesabını verecektir.
Benim ilgilendiğim, kaza soruşturması boyutu değil, kentin toplam itibarına dair temel dinamiklerdir artık. Antep'i elipse benzeyen ülkemizin doğudaki cazibe merkezine oturtuyorsak, geldiğimiz noktada "alkışın" tek başına yetmeyeceğini görmemiz şart.
Yalnızca alkışla olmaz. Üstelik bunu diyen ben, meslek hayatımın son çeyrek asrında bu kenti alkışlamaktan vazgeçmemiş biriyim. Fakat şimdi diyorum ki; kentin akil insanlarının, iş cinayetleri söylemine dek varan bu kazaları sıfırlama yönünde bir eylem planı olmalı.
Antep'i ayrıştıran, Ankara'dan KİT beklemeden kendi mucizesini gerçekleştirme becerisiydi. Fakat gelinen nokta, nicelik kadar niteliğin de aynı paralelde gelişmediği gerçeğidir. Rahmetli Kamil Şerbetçi, yıllar öncesinden kent sanayileşme sürecinde girişimcilerin iş güvenliğine verdiği önemi vurgulardı hep.
Şimdi bu koltuklarda oturanlar kent aklını devreye alarak, iş kazalarını artıran "anlayışları" taramalı ve giderme yolunda adımlar atmalıdır. Antep, herhangi bir kent değildir. Türkiye'nin geleceğine potansiyel katkısı, iş kazaları üzerinden "gazi"lik değil, Anadolu Kaplanları başkenti "Gaziantep" markası üzerinden olmalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA