Bu adamın gözü kara!
Dalıyor, çıkıyor, kafasına taktığı her şeyi satın alıyor! Daha bir yıl bile olmadı, yüzde 75'ine sahip olduğu Denizbank'ı 2 milyar 750 milyon dolara Dexia'ya sattı. Cebindeki nakit parayla 6 ay içinde Türkiye'nin Manhattan'ını kapattı.
Kendisi, 27 bin kişinin çalıştığı, 6 milyar dolar ciro yapan Zorlu Holding takasının reisi... Denizlili ama heyecanlandığında tıpkı Karadenizli gibi çabuk tepki veriyor. Doğum yeri Babadağ ama ekmek teknesinin temelini Trabzon'da atmış. Kalbi Ege'de değil Karadeniz'de kalmış.
Risk almaya bayılıyor. İhalelerde korkusuzca fiyat veriyor. Ahmet Nazif Zorlu, sinirli, agresif ama bir o kadar yufka yürekli bir zengin...
Yönettiği holdingin rotasında artık Türkiye'nin Manhattan'ı, yani "Levent-Maslak" hattı var. 50 yıllık holdingin amiral gemisi önce Korteks'ti şimdi Vestel! Görünen o ki, bu halkaya turizm ekleniyor. Galiba sanayicilere fabrika kurmak yetmiyor, sanayici geleceğini hizmet sektöründe arıyor.
Manhattan deyip geçme!
Manhattan'da arazi, altından bile değerli. Arazinin metrekare fiyatı 6 bin doları geçiyor. Zorlu, Manhattan'daki 96 bin metrekarelik karayolları arazisi ile Deva Holding binasına 1 milyar doları bastırıp satın aldı.
Güzel iş...
Zaten Zorlu'nun özelliği "basiretli tüccar" olması!
Alım-satım tekniğini çok iyi biliyor.
Zamanlaması mükemmel.
Geleneksel bir Türk işadamı olarak gayrimenkule yatırım yapmaya bayılıyor. Sıfırdan Zirveye Giden Yolun öyküsü, hiç okumamış ama ne yapmışsa iyisini yapmayı ilke edinmiş bir insanın duruşundan başka bir şey değil.
Kendisini şöyle anlatıyor; "7 yaşımda iyi yüzmeyi öğrendim. 14'ümde ticarete atıldım. 15 yaşımda iş seyahatine çıktım. Anadolu yollarına düştüm. 27 yaşımda ilk fabrikamı kurdum."
Hoş, Zorlu 53'ünde bankacı oldu, finans defterini 10 yılda kapattı.
Zorlu, tıpkı ünlü sihirbaz Mandrake gibi 50 yıllık iş hayatında "Şapkadan tavşan çıkartıyor!" Bu haliyle rakiplerini de profesyonellerini de şaşırtıyor.
Nasıl mı?
Dün açık artırmada karayolları arazisine 800 milyon dolar verdi, tüm rakiplerini sollayıp geçti. Arazisi üzerine rezidans ve iş merkezi yapacak. Aldığı arazinin ne imar ne de altyapı sorunu var. Üstelik tek başına yola devam etmeyi düşünmüyor.
"Yabancı ortak yok mu?" diyoruz.
Yanıt, "Arkadaşlarım görüşmeleri sürdürüyor. Birkaç kere bir araya gelindi. Henüz ortada somut bir şey yok ama gayrimenkul işinde yabancılarla stratejik ortaklık yapacağız", diye geliyor. Arkasından "aceleye gerek yok" diye eklemeyi de ihmal etmiyor.
Zorlu hesabını iyi yapıyor...