Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

AK Parti'yi alkışlayan CHP'liler

Önceki gün demokratik açılımın Meclis'te tartışılmasıyla Türkiye'de bir tabu daha yıkıldı. Kürt sorunu ilk kez ele alındı ve yaşadığımız gerçekler sınırlı da olsa Türkiye toplumunun önüne getirildi.
AK Partililer neler yaptığını ve yapacaklarını anlattı, MHP doğası gereği itiraz etti, DTP ise Kürt sorununun önemini dile getirdi.
Bu konuda en dikkat çekici tavrı ise CHP sergiledi.
Açılım sürecine tamamen karşı çıktı ama aynı zamanda PKK ile Kürt sorununun ayrı ele alınması gerektiğini söyledi.
Sonra da kalkıp Meclis'i terk etti. Bir önceki görüşmede pankart açan CHP'nin bu tavrını yanımda oturan bir gazeteci şöyle yorumladı: "Bu spontane bir hareket değil, planlı gelmişler."
Peki, Cumhuriyet'i kuran, SHP'nin 1989 Kürt Raporu'na sahip çıkan CHP, bugün sorunların tartışıldığı Meclis'i neden terk ediyordu?
Bu soruyu uzun yıllar Baykal'la birlikte çalışmış, deneyimli bir politikacıya sordum.
"Sorun siyaset üretememekte. Partide demokrasiden hoşlanmayalar var. Başbakanın şehit cenazesinden kastettiği zaten MHP idi. Ben oldum olası bu meclisi terk etme olayını doğru bulmuyorum. CHP en zor dönemlerde bile Meclis'i terk etmemiştir. Meclis terk edilir mi yahu..."
Doğrusu bu CHP'yi giderek CHP'liler bile anlayamaz oldu.Baksanıza CHP Genel Başkanı, milletvekilleri birçok şeye karşı çıkıyor, Meclis'i terk ediyor ama partinin üst yönetiminde, güçlü illerinde, etkili belediyelerinde görev yapanlar onları eleştiriyor. Ama ne yazık ki bunu açık açık yapamıyorlar.
Bu nedenle de başlarına bir iş gelmesin diye onları isimsiz yazıyorum.
İşte onlardan biri, genel merkezden arayan bir CHP'li şöyle diyordu:
"Ömer Çelik'i tanıyorsan tebriklerimi ilet. Yapılabilecek en iyi konuşmayı yaptı. Bizim parti farklı yaklaşsa da bu sorunun Meclis'te tartışılması devrim niteliğinde bir gelişmedir."
Benzer bir şeyi çok daha üst düzeyde bir yönetici şöyle anlatıyordu:
"Başbakan Erdoğan'ın da Ömer Çelik'in de konuşmalarının altına imzamı atarım."
Bunları duyunca şaşırmamak elde değil.
Hem CHP'de olacaksın hem de rakip partinin sözcülerini beğeneceksin. Neden acaba?
Cevabı genç bir CHP'li veriyor:
"Partide eleştiri zemini yok. Ayrıca genel başkan da partiyi Öymen ve Arıtman'lara teslim etti."
CHP'deki bu sağlıksız siyasi durumu tecrübeli bir partili ismi yazılmamak koşuluyla şöyle değerlendiriyor:
"Kürt meselesi denilen bu mesele eğer Meclis'te konuşulmayacaksa ya da konuşulduğunda biz katkımızı vermeyeceksek, önerilerimizi ortaya koymayacaksak o zaman muhalefette olmanın anlamı ne? Deniz Bey yeteneksiz bir insan değil. En deneyimli politikacılardan biri... Ama bir insan kendini dört duvar arasına sıkıştırıp kalırsa, kendisine 'hayır' diyebilecek insanlarla da bazı meseleleri tartışmazsa saplandığı yerden çıkamaz."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA