Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Muhalefet mesajı aldı mı?

İster 31 Mart'a, ister 23 Haziran'da yapılan İstanbul seçimlerine bakın, halk, iktidara da muhalefete de önemli mesajlar verdi. Türkiye genelinde AK Parti'ye -ve MHP'yle yürüttüğü Cumhur İttifakı'nadestek verirken, büyükşehir seçimleriyle de uyardı. CHP ve birlikte hareket ettiği muhalefet blokuna ise Büyükşehirleri vererek bir şans tanıdı.
Gerekçesi ne olursa olsun, son 17 yıldır girdiği bütün seçimleri kaybeden CHP'yi motive ederek umutlandırdı.
Altını çizerek de sokağı değil sandığı işaret etti. Bu çaba, aynı zamanda giderek içinden çıkılmaz hale gelen "kutuplaşma siyaseti"ne de bir "son verin" çağrısıydı.
Sonuç olarak yerel seçim, Doğu Akdeniz'den Suriye'ye, terörle mücadeleden ekonomik daralmaya kadar, yaşanan bütün zorlukları aşmak için yeni bir siyasi iklim yarattı. Şimdi buna G-20 Zirvesi'nde yaşanan pozitif gelişmeler de eklendi. Başkan Erdoğan'ın Trump'tan Putin'e kadar çok sayıda dünya liderleriyle yaptığı görüşmeler, S-400 konusunda atılan adımlar ve ardından gelen Çin gezisi bir süredir Türkiye'nin çevresinde oluşan negatif havayı pozitife çevirdi. Temkinli olmakta yarar var ama bu hava, sadece iç piyasada değil dış dünyada da etkisini gösterdi.
Şimdi gelin, içeride ve dışarıda yaşanan bu bahar havasının muhalefet cephesinde nasıl yorumlandığına ve ne sonuçlar çıkarıldığına bakalım.
Önceki gün iki siyasi aktörün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İP Genel Başkanı Meral Akşener'in grup konuşmalarını izledim.
Kılıçdaroğlu, Madımak katliamından, Ergenekon davasının geldiği noktadan, adaletsizlikten, hukuksuzluktan, tek adamlıktan söz etti ama hiçbirinin nedeni konusunda tek kelime etmedi. Ne 90'larda yaşanan siyasi aktörlerin, laik aydınların ve komutanların katledilmesinden, ne her on yılda bir neden darbeleri yaşadığımızdan söz etti, ne de bütün bu süreçlerin arkasında olan küresel güç odaklarına dokundu. Konuşmasının hiçbir yerinde seçimlerin yol açtığı yeni iklimin izi bile yoktu. Halkın korkusundan seçim istemedi ama taktik değiştirip "cumhurbaşkanlığının tarafsızlığı" üzerinden yine gerilim siyaseti izledi.
Ama daha tuhaf olanı, G-20 Zirvesi'yle ilgili yaklaşımıydı. Dünya medyasının ilgisiz kalamadığı, içeride dolardan, borsaya kadar piyasanın olumlu etkilendiği G-20 Zirvesi'yle ilgili tek şey yaptı.
Sosyal medyanın gazına gelip, yalanlanan bir fotoğrafı grup toplantısına taşıdı ve şu "büyük" siyasi tespiti yaptı:
"Osaka'da fotoğrafı görmüşsünüzdür.
ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yan yana. Arada bayraklar var. ABD heyeti var, önünde not defterleri. Bizim ekibin önünde hiçbir şey yok. Bunu görünce Trump 'Bu arkadaşlarla Hollywood'da film çekebiliriz' diyor. Erdoğan'a teşekkür ediyor, papazı serbest bıraktığı için.
Trump'ın talimatıyla papaz serbest bırakıldı.
Bunun adı adalet midir?" G-20 Zirvesi bu mu yani? CHP yakaladığı tarihi fırsatı böyle mi harcayacak yoksa halkın mesajını doğru okuyup yeni siyasi yaklaşımlar mı getirecek?
CHP'de durum böyle de İP'te farklı mı? G-20 Zirvesi İP Genel Başkanı Meral Akşener'in de gündemindeydi. O da Kılıçdaroğlu'nu aratmadı. Ama işi biraz ilerletti ki dün, "S-400'ler saray için alınıyor" derken bugün "depoya kaldırılacak" diyor. Müthiş bir siyaset...
Sizce, ülkesi adına önemli hamlelerin atıldığı bir zirveye böyle yaklaşan muhalefet halkın verdiği mesajı almış mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA