Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BİLAL BAĞIŞ

Türkiye Merkezli Yeni Bir Refah Halkası -2: Türkiye Yüzyılı Vizyonu

Türkiye merkezli yeni bir refah halkası idealinin muhtemelen en önemli dayanaklarından birini de ayakları yere sağlam basan yeni bir Türkiye yüzyılı vizyonu ve bağlantılı uzun soluklu bir kalkınma planı oluşturuyor.

Türkiye Yüzyılı vizyonu da,

  • Hem altyapısını sağlamlaştırmış Cumhuriyetin yeni bir yüzyılı, yeni bir ekonomik atılım yapmaya hazır Türkiye'yi,
  • Hem Türkiye'nin stratejik konumu ve giderek artan jeo-politik, jeo-ekonomik ve jeo-stratejik öneminin yeni yüzyılda Türkiye merkezli yeni bir vizyon, ekonomik ilişkiler ağı ve yeni bir refah halkası oluşturulması; 21. yüzyılı Türkiye'nin yüzyılı yapmayı ifade etmektedir.

Türkiye yüzyılı vizyonu, bu itibarla, yüzyıllık yeni bir perspektif ile Türkiye'nin iktisadi, askeri ve politik yeni bir süper güç olma yolculuğunu ve bu yönlü yeni bir başlangıcı ifade ediyor görünmektedir.

28 Ekim'de ilan edilen bu yeni vizyon belgesi,

  • Hem bugüne dek yapılanlar ve oluşturulan altyapıyı,
  • Hem bundan sonrası için hedeflenenlere ve yapılacaklara odaklanmaktadır.

Yeni dönemde de bu doğrultuda, örneğin,

  • Her alanda ve sektörde yerli ve milli üretiminin payının artırılması,
  • Savunma, enerji ve tarım gibi kritik sektörlerde bağımsızlığın sağlanması,
  • Doğudan batıya enerji geçiş hatlarının ve küresel enerji ticaretinin merkezine oturmak,
  • Her alanda Türkiye'nin karşısına önemli bir zayıflık ve eksiklik olarak çıkan cari açığın kalıcı olarak düşürülmesi,
  • Girişimciliğin desteklenmesi ve önünün açılması da daha fazla önem arz edecektir.

Son 20 Yılın Hazırlığı

Türkiye'nin yeni bir refah dönemi ve yeni Türkiye yüzyılı için eksikleri önemli oranda giderildi. Kendinden emin adımlarla son 20 yılda sağlamlaştırdığı altyapının ve giderilen eksikliklerin üzerine kuracağı yeni yüzyıl ideali ve vizyonu da bir bütün olarak gerçekleştirilmesi düşünülen yeni plan, proje ve hedefleri içermektedir.

Son 20 yıldaki tek parti iktidarında ekonomiden, sağlık ve turizme; ulaşım ve lojistikten, bilim ve teknolojiye; sanayi ve tarımdan, kültür ve turizme kadar birçok alanda sayısız büyük projeler ve dönüşümlerle yeni ve güçlü bir Türkiye yüzyılının temelleri sağlamlaştırıldı.

Türkiye, son 20 yıldaki ortalama yüzde 5,5'lik büyüme, 2021'de yüzde 11'lik büyüme trendini 2022'de de sürdürüyor. 228 bölge ve ülkeye 250 milyar dolarlık ihracat ve toplamda 500 milyar dolarlık dış ticaret, 170 ülkeye sadece savunma sanayi ihracatı, Türkiye'nin yeni yüzyılda da elini güçlendirmektedir.

Satın Alma Gücü Paritesine (SAGP) göre dünyanın 11. ve Avrupa'nın 4. en büyük ekonomisi olan Türkiye, son 20 yılda reel olarak %172, dolar cinsinden de %237 büyüdü.

Ekonomik kalkınma ve ihracat eksenli dikey büyüme ile küresel zenginlikten daha fazla pay alınması hedeflenmekte; kendimize özgü krizlerle mücadele stratejisi ve yaklaşımı ile düşük gelirli kesimler de zarar görmeden uygulanabilecek yeni bir ekonomi modeli ve krizlerle mücadele yöntemi benimsenmiş durumdadır.

Kalkınma ve büyümenin tabana yayılması, belirsizlik ve asimetrik etkiler yaratan enflasyonla mücadele ve gelir dağılımının düzeltilmesi; risklerin, sorunların çözümü, ekonomik direncin artırılması için mücadele ise sürmektedir. Nitekim, içerideki güçlü birliği, beraberliği ve kardeşliği sağlamlaştırmak; dış ülkelerle geliştirilecek iktisadi ilişkiler noktasında da Türkiye'nin elini fazlasıyla güçlendirecektir.

Savunma sanayi ekosistemi, Bursa'daki TOGG ve enerji örneklerinde olduğu gibi yeni daha güçlü ve yeni yüzyılın ihtiyaçlarına cevap verebilecek girişimlerle; üretim ve sanayi altyapısı güçlendirilip, katma değeri yüksek üretim teşvik edilirken, dış bağımlılık ve ithalat da azalmaktadır. 29 Ekim'de ilk TOGG aracının banttan indirilecek olması da bu açıdan önemli ve değerlidir.

Yatırım ve üretime bu tür destekler de bir tarafta arz yönlü dış şokların ulusal ekonomiye etkilerini minimize ederken; diğer yandan da üretim ve yatırımlar yoluyla enflasyonun kontrol altında tutulması ve istihdamın güçlü tutulması sağlanmaktadır.

Enerjide Bağımsızlık

Türkiye'nin yeni ve güçlü bir enerji merkezi haline gelmesi de yeni yüzyılın bir Türkiye Yüzyılı haline getirilmesi vizyonunun kritik bileşenlerinden bir diğeridir. Enerjide bağımsızlık ve Türkiye'nin dünyanın yeni enerji üssü olması, İstanbul'daki enerji borsasının ve BIST'te işlem gören enerji şirketlerinin öneminin ve değerinin artması, Rusya'nın da bu denkleme eklemlenmesi, önümüzdeki dönemler Türkiye'nin önemini fazlasıyla artıracaktır.

Son 20 yılda enerjide kurulu kapasite 32bin MW'tan, 102bin MW'a yükseltildi. Ancak, bu da henüz yeterli bir seviye değildir. Enerji fiyatları, yükselen küresel enerji fiyatlarının cari denge ve dış finansman ihtiyacı üzerinden Türkiye'nin makro-finansal istikrarını, kur ve borç dengelerini bozmasına izin verilemez.

Gelecekte de enerji fiyat hareketlerinden bu denli etkilenmemeyi sağlayacak yeni adımlara ihtiyaç var. Türkiye'nin enerji merkezi yapılması hayali bununla bağlantılı kritik bir süreçtir. Enerji açığının, ihtiyacının giderilmesinin sürdürülebilir kılınması amaçlanmalıdır. Nükleer santraller, yenilenebilir enerjideki yatırımlar ve Mavi Vatan'daki enerji arayışları bu açıdan değerlidir.

Türkiye Yüzyılı

Bugüne kadar, her tür engele ve soruna rağmen yapılabilenlerin verdiği özgüven ile, yeni yüzyılda da,

  • Sürdürülebilirlik
  • Ekonomik kalkınma ve istikrar,
  • Üretim odaklı bakış açısı,
  • Verimliliğin artırılması,
  • 1 trilyon dolarlık ihracat,
  • 100 milyar dolarlık turizm geliri,
  • İleri teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli üretim,
  • Yeşil kalkınma,
  • Küresel dijital dönüşümün yakalanması ve öncülük edilebilmesi,
  • İletişim, bilim ve teknoloji,

gibi önceliklere odaklanan ihracat, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla gibi temel sac ayaklarına dayalı yeni bir üretim ekonomisi oluşturulması hedefine bağlı kalınması kritik önem arz-eder.

Türkiye Yüzyılı vizyonu da Türkiye Merkezli Yeni Bir Refah Halkası idealinin kritik bir bileşeni ve yüzyıllık yeni bir perspektif ile süper güç olma yolculuğudur. Asırlık hedefler ile politik, ekonomik, teknolojik ve askeri alanlarda Türkiye'yi dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi ve ülkesi arasına sokma hedefi; her alanda hesaplara katılan, dikkate alınan, attığı adımları takip edilen bir ülke haline getirme arayışı göze çarpmaktadır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA