Türkiye'nin en iyi haber sitesi
CENAY BABAOĞLU

Türkiye’de İnternet Erişimi ve Kullanımında 2022 Fotoğrafı

Türkiye'de 1990'lı yıllarda başlayan internete erişim tecrübesi 1996 yılında hanelere kadar uzandı. Günümüze kadar pek çok yenilik, değişim ve gelişim gösteren bilişim ve internet teknolojileri artık hayatın değişmez parçaları. Türkiye İstatistik Kurumu da Avrupa İstatistik Kurumuyla paralel bir şekilde gerçekleştirdiği Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmalarıyla güncel durumu takip etmeye çalışıyor. Bu araştırmanın verileri Türkiye'nin son yirmi yılda teknolojik dönüşüm kapsamında aldığı yolu gösteren en önemli verilerden birisi.

Araştırmanın 2022 yılı sonuçları 26 Ağustos itibarıyla yayınlandı. 2022 yılı itibarıyla Türkiye'nin hanehalkı internet erişim oranı %94,1'e yükseldi. Geçen sene bu oran %92'ydi. Artan nüfusa rağmen hanehalkı erişim oranı yıldan yıla yükselmeye devam ediyor. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde -son yayınlanan veri olan 2021 yılı- itibarıyla %92. Avrupa'da en yüksek erişim oranı %99 ile Lüksemburg ve Hollanda'da. Nüfus ve coğrafi açıdan Türkiye ile karşılaştırmaya daha uygun ülkelerde hanehalkı internet erişim oranlarına bakıldığında; Fransa %93, Almanya %92, İspanya %96, Polonya %92, İtalya %88 olarak izleniyor. Komşularımız Bulgaristan'da ve Yunanistan'da ise oranlar sırasıyla %84 ve %85.[i]

Görüldüğü üzere Türkiye 2022 yılı itibariyle yakaladığı %94,1'lik erişim oranıyla ciddi bir erişim kapasitesi artışı göstermiştir. [ii]

Bu araştırma 2004 yılından bugüne katlanarak artan bir internet erişim ve kullanım oranını ortaya koyuyor. 2004 yılında %18,8 olan internet sahibi hane oranının 2022 yılında %94,1'e yükselmesi büyük bir atılımı gösteriyor. Artan nüfusa rağmen bu yüksek penetrasyonun sağlanması önemli bir başarı.

Hanehalkı erişim oranları İstatistiki Bölge Birimleri 1. Düzey Sınıflamasına göre ele alındığında İstanbul %98,7; Batı Anadolu Bölgesi (Ankara, Konya, Karaman) ise %98,3 ile en yüksek ortalamalara sahip bölgeler. Diğer taraftan Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) %88,2 ortalamayla; Batı Karadeniz Bölgesi (Zonguldak, Karabük, Bartın, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya) ise %89,1 ile %90'ın altında ortalamaların olduğu bölgeler.

2011 yılı sonrası dönem internet erişimi olan haneler ve interneti kullanan bireyler araştırması karşılaştırmalı olarak incelendiğinde son on yılda yaklaşık ikiye katlanan bir erişim oranının görülmesi de bu açıdan dikkat çekicidir.

Hanehalkı dışında 16-74 yaş aralığındaki bireysel erişim oranlarına bakıldığında Türkiye, %85'lik bir kapasiteye ulaşıyor. Bu bireylerin %82,7'si interneti düzenli olarak kullanıyor. Bu başlıkta AB ortalaması ise %89. Dolayısıyla bireysel erişim oranında da ortalamaya çok yakın bir orana erişildiği görülüyor. Öte yandan burada yayılımı arttırmak için yapılacak işler var. Bireysel erişim cinsiyet bazlı incelendiğinde erkeklerde oran %86,9 olurken kadınlarda %78,6. Aynı şekilde bireysel erişim oranları yanında internet erişim hızlarında da geliştirilebilecek alanlar mevcut. 5G teknolojisine yönelik çabalarla bu kapasitenin artması beklenebilir.

İlgili yaş aralığındaki bireylerin e-Devlet hizmetlerini kullanma durumları ele alındığında kamu kurumlarıyla bir şekilde internet üzerinden etkileşim içerisine giren bireylerin oranı %68,7. Bu etkileşimde en yüksek kullanım amacı %64,4 ile kamu kurumları üzerinden kişisel bilgilere erişim hizmeti almak. Ardından bir kamu kurumundan ya da hizmet almak amacıyla randevu almak (%48,5), üçüncü sırada %44,1 oranla kamu kuruluşları web sitelerinden bilgi edinmek geliyor.

İnternet üzerinden öğrenme faaliyetlerine katılım başlığı incelendiğinde son üç ayda mesleki ya da özel amaçlı öğrenme faaliyeti gösterenlerinin oranının %15,9 olduğu tespit edilmiş. Geçen sene %17,1 olan oran bu sene düşüş göstermiş. Bu durumda pandemi etkisinin kısıtlanması ve uzaktan öğretim hizmetlerinin yavaşlaması etkili olmuş olabilir. Bu başlıkta kadınların öğrenme faaliyetine katılım oranı %16,3 ile erkeklerden (%15,6) daha yüksek. Genel erişimde kadınlar aleyhine olan durumun öğrenme faaliyetlerinde değişiyor olması önemli bir gösterge olarak değerlendirilmeli.

Genellikle uluslararası araştırmalardan ya da sosyal medya şirketlerinin kendi verilerinden izlenen sosyal medya kullanım istatistikleri bu seneki araştırmada ele alınmış. Buna göre son üç ayda kullanılan sosyal medya ve/veya mesajlaşma uygulamaları incelendiğinde %82 ile WhatsApp birinci sırada. YouTube %67,2 ile ikinci, Instagram %57,6 ile üçüncü. Ardından sırasıyla %50,4 ile Facebook, %20,2 ile Twitter, %13,6 ile Telegram, %13,3 TikTok, %8,3 ile Snapchat ve %5,3 ile BİP geliyor. Bu veriler yoğun sosyal medya kullanım söylemlerini destekliyor. Bu gruplardan önemli bir kısmında kesişmeler olduğu muhakkak, yani birden fazla alanı kullanan gruplar bulunuyor. Araştırmanın 16-74 yaş arası bireylerin kullanım oranlarına odaklandığı düşünüldüğünde bu oransal değerlendirmelerin genç nüfusta çok daha yüksek olması beklenebilir.

Tüm bu değerlendirmeler ışığında 2022 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, Türkiye'nin altyapı anlamında gösterdiği gelişimi ortaya koyuyor. Ayrıca bu araştırmadan çıkarılacak dersler var. Dijital uçurum bağlamında bölgesel farklar veya cinsiyet bazlı erişim farklılıklarının ele alınması adına özgün projelere dair ipuçları veriyor. Pandeminin bir devrim süreci olduğu e-öğretim süreçlerinde bu sene yaşanan düşüş de bu alanın geleceği açısından önemli bir veri sunuyor.

Geçen haftalarda ele aldığımız e-Devlet hizmetlerindeki gelişimin sürdürülebilmesi için bireylerin erişimi adına daha odaklı çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyebiliriz. Bireylerde %68,7 olan e-Devlet hizmetlerine erişim oranlarının yükseltilmesi hem hizmet sunanlar hem hizmet alanlar adına kazanımlar sağlayacaktır. Son olarak sosyal medya kullanım oranları bu araştırmada da dikkat çekiyor. Yaş kriteri bağlamında ele alınacak kullanım istatistiklerinin daha anlamlı olabileceği ve bu alanlarda yer alan vatandaşların haklarını korumaya yönelik düzenlemeler tartışılmalı. Dolayısıyla yeni yasama döneminde bu konu tekrar gündemde olacak gibi gözüküyor. Araştırmanın sunduğu veriler muhakkak ilgili başlıklarda odaklı politika önerilerine dönüşmelidir. Bu açıdan e-Devlet, e-öğretim, e-ticaret başlıklarına dair verilerin ayrıntılı irdelenmesi faydalı olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA