Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAZAL DURAN

İstanbul Adaylarının İstanbul Dışındaki Kampanyaları

23 Haziran'da gerçekleşecek İstanbul seçimlerine yaklaşık iki hafta kala adayların seçim kampanyalarında önemli bir değişikliğe şahit oluyoruz. Seçim tekrarı kararının alınmasının ardından adaylar İstanbul'da ilçe bazlı bir seçim kampanyası yürüteceklerini ve seçmene birebir temas etme odaklı bir kampanya oluşturacaklarını belirtmişti. Her ne kadar gerek Binali Yıldırım gerekse de Ekrem İmamoğlu bir ölçüde kampanyalarının odağını bu şekilde kurgulasa da son günlerdeki bazı gelişmeler ve söylemler adaylar için İstanbul seçimlerinin yalnızca bir yerel seçim olmaktan çıktığını gösteriyor.

İstanbul seçim kampanyasında İstanbul'un dinamiklerinden ziyade genel siyasetin dinamiklerinin baskın hale gelmeye başlamasının en temel sebebi CHP adayı İmamoğlu'nun söylemini bu doğrultuda oluşturması oldu. Sürecin en başında AK Parti'nin adayı Binali Yıldırım İstanbul seçimlerinin bir yerel seçim olduğunu ve tüm adayların bu gerçeği göz önünde bulundurarak söylemlerini kurgulamaları gerektiğini vurgulamıştı. Binali Yıldırım'ın kampanyası bu söylem doğrultusunda oluşturuldu ve yürütüldü.

Fakat İmamoğlu seçim kampanyasını en başından beri Yıldırım'ın kampanyasına zıt bir şekilde genel siyasete sık sık referans vererek yürüttü. Bu sebeple S-400 meselesi ve Kıbrıs sorunu gibi hususlarda çeşitli aralıklarla görüş belirtti. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yerel seçim sonuçlarının hala tartışıldığı bir ortamda S-400'lerin ve ABD ile yaşanan gerilimlerin daha önemli olduğunu ve yerel seçim tartışmalarından ziyade bu konuların konuşulması gerektiğini ifade etti. Seçimlerin tekrar edilmesi kararının alınmasının ardında Kıbrıs'a bir ziyaret gerçekleştirerek Kıbrıs sorununa ve Türkiye'nin garantörlük statüsüne yönelik açıklamalar yaptı.

İmamoğlu'nun seçim kampanyasının son dönemdeki seyri de kampanyasını genel siyaset çerçevesinde kurguladığını bir kere daha gösterdi. Trabzon, Giresun ve Ordu'yu ziyaret eden İmamoğlu burada yaptığı konuşmalarda mitinge katılan vatandaşlardan İstanbul'daki hemşerilerini kendisine destek vermeye ikna etmelerini istedi. Aslında İmamoğlu'nun Karadeniz'de düzenlediği mitingleri iki eksenli okumak gerekiyor. Birinci eksende İstanbul'da ciddi bir Karadeniz kökenli seçmen nüfusunun bulunması bulunuyor. İmamoğlu Karadeniz turuyla bu grubun 23 Haziran'da desteğini almaya çalışıyor. İkinci eksende ise İmamoğlu'na yönelik kamuoyunda gündeme gelen "Pontus" tartışmalarına cevap vermek bulunuyor. Nitekim İmamoğlu Karadeniz'de düzenlediği mitinglerde bu tartışmaları da ciddi bir şekilde kınadı.

Binali Yıldırım ise İmamoğlu'nun aksine seçim kampanyasını İstanbul ağırlıklı devam ettiriyor. Buna rağmen son süreçte İstanbul'da en kalabalık seçmen nüfusuna sahip olan Sivas'a, memleketi Erzincan'a ve Diyarbakır'a bir ziyaret gerçekleştiren Yıldırım'ın bu hamlesi seçmenlerin desteğini almak olarak yorumlanabilir. Yine de Yıldırım'ın genel siyasi tartışmaların uzağında kalma konusunda İmamoğlu'ndan daha dikkatli olduğu açık bir şekilde görülüyor.

Kampanyanın son iki haftasında da yeni kırılmalar ve kritik süreçler yaşanacak. Özellikle Yıldırım ve İmamoğlu'nun büyük bir ihtimalle birlikte katılacağı ortak canlı yayın seçim sürecinin en önemli gelişmelerinden birisi olma potansiyeline sahip. Ortak canlı yayının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin ve bu hususa dair diğer detayların bayram sonrasında netleşmesi bekleniyor. Adayların İstanbul belediye başkanlığına dair plan ve projelerinin gündeme geleceği ortak canlı yayın gerçekleştiği takdirde İstanbul seçim kampanyasının en büyük belirleyicisi olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA