Suriye'de -artık adını koyalım- iç savaş, yaklaşık iki hafta sonra, 15 Mart'ta iki yılını dolduracak. Bu iki yılda onca girişime, onca plana, onca zirveye rağmen kan ırmağının durdurulamaması, tam tersine debisinin daha da yükselmesi bir gerçeği gözler önüne serdi; hayır, hepimizin gözünün içine soktu: Suriye'ye barış, demokrasi, özgürlüğü siyasiler ve diplomatlar değil, sadece ve sadece sivil toplumun girişimleri getirebilecek.
İşte bu gerçekten yola çıkarak, Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası İnsan Hakları Birlikleri Federasyonu, İnsan Hakları İzleme Örgütü, İnsan Hakları Euromed (Avrupa- Akdeniz) Ağı gibi saygınlığından kimsenin kuşku duyamayacağı kuruluşlar başta olmak üzere birçok sivil toplum hareketi el ele verdiler.
"Birçok sivil toplum kuruluşu" diye özetlediğim diğer örgütlerden de birkaçını sayayım: Souria Houria, Şam Deklarasyonu, Sınır Tanımayan Gazeteciler, İşkenceye Karşı Dünya Örgütü...
"Suriye İçin Beyaz Dalga" adıyla oluşturulan bu güçbirliğinin tek amacı var: Esad'ın Baas rejimine karşı başkaldırının başladığı 15 Mart'ta dünyanın her yerinde ama her yerinde kitleleri toplamak. Saati de belli: 19.00.
Her ülke, her kent kendi saat 19'unda ana meydanda toplanacak. Böylece "Saat 19" eylemi dünya turu yapmış olacak.
Etkinlikte tek slogan kullanılacak: "Stop".
Herkes bir beyaz bez parçasına, bir kartona, bir kâğıda "Stop" yazacak ve meydandaki yerini alacak.
Her ülkede, her kentte yarım saat olarak planlanan Esad'a bu küresel meydan okumanın Şam'daki vicdanı sağır sultan tarafından daha güçlü duyulmasını sağlamak için her ülkedeki gösterilerin, o ülkedeki TV kanalları tarafından canlı olarak yayınlanması için çaba harcanıyor.
Avrupa'nın pek çok ülkesinde ve ABD'de birçok kanal destek vaadinde bulundular bile.