Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Kemal Bey faka bastı!

"CHP'yi yönetmek, ülkeyi yönetmekten zor" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sözünün hakkını veriyor. Bir yandan partisi içinde ekipler savaşını yönetmeye, diğer yandan 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisinden başka aday çıkmamasına var gücüyle gayret ediyor ama doğrudan ya da dolaylı olarak partisi içinden uğradığı kumpaslar onu epey zorluyor, zorlamaya da devam edecek.
"Bürokratlardan geldi" diye eline tutuşturulan ve pek bir hevesle kamera karşısına geçip Youtube yayınlarıyla hükümet aleyhine ileri sürdüğü iddiaların hepsinin "boş ve yalan" olduğu ortaya çıktıkça bu durum daha da anlaşılıyor. Son olarak Boğaz'da 100 bin liralık lüks otel odasından çektiği videonun, dışarı sızdırılan(!) fotoğraf görüntüsüyle çok fena yakalandı. Kemal Bey ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anladı sanırım: CHP'yi yönetmek gerçekten zor!

***

TİTRE VE KENDİNE DÖN...

Daha oturma düzenine bile karar veremedikleri masada bir araya gelmek bir yana, henüz egoların masaya yerleşmesinde sorun olduğu anlaşılıyor adına Millet İttifakı diyen ortakların... Terör örgütünün siyasi sözcüsü gibi davranan partiyi açıktan masaya oturtmak yerine "bagajda" tutmaya çalışmaları, kendi içlerinde bile sorun yaratırken, HDP'nin kendisini sık sık hatırlatan ve özellikle belediye seçimlerini kazanmalarındaki etkilerinin altını kalın kalın çizip üstten üstten "tehdit eden" üslupları, bagajdaki yerlerine pek de razı olmadıklarını gösteriyor.
Yerli ve milli konularda aralarında beş benzemezi oynayan bu ittifakın bileşenlerinin dönem dönem gündeme getirdikleri zorlama tartışmalar arasında "millet olma şuuruna" dün partisinin grup toplantısında çok kapsayıcı bir cevap verdi MHP Lideri Devlet Bahçeli. Haber sayfalarımızda okuyacağınız muhteşem tanımdan bazı kesitleri ben de köşemde bir kez daha alıntılamak istedim:
"Millet olma halinden daha güçlü bir yapı ve kudret henüz bulunamamıştır. Demokrasiler de millet gerçeğinden beslenmiş ve gelişmiştir. Ne var ki milletleşme, sonuçlanmış değil, devam eden bir süreçtir. Millet olma hâli, toplumun sosyal, kültürel, ekonomik bağın demokratik ve doğal uzlaşma alanıdır. Bütün yolların çakıştığı nokta Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Türk milletinin birlikte yaşama ülküsü ve aynı kaderi paylaşma iradesi kurmuştur. Ancak, Zillet İttifakı'nın paydaşları, milleti oluşturan kimlikleri sorgulamakta, tahriklerini sürdürmektedir. Etnik kimliklerin kaşınması, kaçınılmaz olarak kimlik taleplerini doğuracak, hepimizin adı olan Türk milleti tanımına itirazlar çoğalacaktır.
Bu durum hem milli birliğimizi tahrip edecek hem de Türk devletinin sonunu hazırlayacaktır. Kılıçdaroğlu'nun siyaseti buna yöneliktir. Bizim bu konudaki duruşumuz nettir ve belgelidir. Bizim dayandığımız ilkeler; tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet ve tek dil ülküsüdür. Bunlar bizim kırmızı çizgilerimizdir. Tereddüt edenler varsa, bundan 1287 yıl önce Orhun'dan yola çıkan buyrukları ve inancı tekrarlamak istiyorum: Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini, töreni kim bozabilir? Titre ve kendine dön..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA