Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İSKENDER GÜNEN

Gerçek lider

Antrenmanlardan kamplara, soyunma odasından, yeşil sahaya kadar Şenol Güneş ile omuz omuza mücadele eden yazarımız İskender Günen, bize ‘şampiyonu’ anlattı. Günen, Güneş’i şu üç kelime ile özetledi: “Çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak...”

"Güneş, yıldızının parladığı anı hissetti ve başarıya giden anahtara cesaretle sahip oldu"
Şenol Güneş'in isminin yanına yazılacak sözler; 'çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak' olmalı. Bütün hayatı futbol olan bir isimden söz ediyoruz. Futbolculuk zamanında Trabzonspor'un yaptığı Anadolu ihtilalinin en önemli figürlerinin başında geliyor. Kendisi ile Trabzonspor'da uzun bir birlikteliğimiz oldu.

***

Onun hakkında gözlemlerimi anlatmam gerekirse; antrenmanlarda en fazla çalışan, antrenman bittikten sonra hemen hemen her gün özel çalışmalar yapan, idman maçı da dahil her maçı önceden yaşayan ve ciddiye alan, maç içinde arkadaşlarını (kaleci olmasına rağmen) yönlendiren, eksiklerinizi söyleyen, yenilgiyi hiç kabul etmeyen, hırslı ve kazanma azmi yüksek, sorumluluktan hiçbir zaman kaçmayan gerçek bir lider. Uzun yıllar hem Trabzonspor'da hem de Milli Takım'da her zaman zirvede olmak herhalde kolay değil.

***

Futbolu bıraktığı zaman Milli Takım'da olduğunu hatırlatmak isterim. Teknik adamlığa soyunduktan sonra ise her geçen yıl kendisini geliştirdi. Trabzonspor'daki yıllarında şampiyonluğun kıyılarında dolaştı. Şimdi şu soruyu sormak durumundayız: Şenol Güneş, profesyonel mi? Bana göre hayır... Çünkü profesyonel bir teknik adam, kulübün menfaatlerini düşünmez! Kendi başarısı ön plandadır. Fakat Şenol Güneş, Trabzonspor'un içinde bulunduğu mali portreyi göz önüne alıp, takıma katkı yapabilecek pahalı transferlere karşı çıktı! Ama buna rağmen bir türlü gerçek değeri Trabzon'da verilmedi. Milli Takım ile dünya üçüncülüğü, belirli çevreler tarafından sürekli göz ardı edildi ve karizmatik olmadığı vurgulandı!

***

Ama yapılan tüm haksızlıklara rağmen yılmadı, sürekli kendisini geliştirmeye çalıştı. Gittiği takımlarda oyuncuların gelişmesi ile öne çıktı. Bir tarafa itilen ve sıradan oyuncu olarak görülmeye başlanan oyuncuları yeniden yıldız yaptı. Ve oynattığı oyunla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan bir teknik adam olmayı sonunda başardı. Yedi yıldan beri şamp iyonluk hasretiyle yanan Beşiktaş'ı (stadı olmadan) şampiyon yaptı.

***

Stefan Zweig, 'Yıldızın parladığı anlar' adlı kitabında şunları söylüyor; "Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyeceği anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları 'İnsanlık Tarihinde Yıldızının Parladığı Anlar' diye adlandırdım." İşte hepimizin yaşamında böyle anlar, yani yıldızımızın parladığı anlar vardır. O anın gelişini, önceden hisseden ve fark edenler bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirirler. Bu cesareti gösterdiklerinde yaşamlarında başarıya, mutluluğa giden yolun anahtarını da ele geçirmiş olurlar. Bu anahtar artık sizindir ve yaşamınızdaki tüm kapıları size ardına kadar açacaktır. İşte Şenol Güneş, o anın gelişini hissetti, fark etti ve gerekli cesareti göstererek o anahtara sahip oldu.

?KARTAL'A 300 MİLYON TL
Aktif Bank, spor alanında sponsorluklarla birlikte son 1.5 yılda kulüplere 1.2 milyar TL kaynak aktardı... Türk finans sektörünün, futbola verdiği desteğin yüzde 20'sinin kendilerine ait olduğunu vurgulayan Aktif Bank CEO'su Dr. Serdar Sümer, "Bugüne kadar 13 takıma 1.2 milyar TL kredi verildi. Hiçbir kulübün kredi talebini geri çevirmedik. 2016 yılında bu desteğimizi yüzde 20 düzeyinde artırmayı hedefliyoruz" dedi. Sümer, Vodafone Arena'nın inşaatı için Beşiktaş'a 300 milyon TL düzeyinde kredi verdiklerini de ifade etti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA