Harry Kewell 5 Temmuz 2008'de Galatasaray'a imza attığında en çok şaşıran İngiliz medyası oldu. Liverpool'la yollarını ayıran Kewell'ın Fulham veya Portsmouth'la anlaşacağı söyleniyordu. Hatta Roma'nın Kewell'a talip olduğu İngiliz medyasında yer aldı. Galatasaray yönetimi büyük bir iş çıkararak 'İngiltere'yi şok eden Kewell transferi'ni gerçekleştirdi.
Bizden birinin ya da Türkiye'de oynayan bir yabancı oyuncunun İngiltere'ye transferi doğaldır. Ancak İngiltere'de sevilen, itibarı olan ve Premier Lig'de oynama şansı bulunan Kewell gibi yıldız bir oyuncunun Galatasaray'a gelmesi doğrusu beni şaşırttı.
YÖNETİM AÇISINDAN DEVRİM
Bu transferin perde arkasında para gücünün yattığına inanmıyorum. Çünkü ülkesinde kahraman olan Avusturalya Milli Takımı'nın kaptanlığını yapan Kewell'ın yeterince serveti olduğunu düşünüyorum. Karısı Sheree Murphy'nin İngiltere'de televizyon yıldızı olduğunu düşünürsek Kewell'ın Galatasaray'a transferinin büyük önem taşıdığını kabul etmek gerekir. 30 yaşındaki Kewell'in transferi yöneticilerin "Futbolcu kurulu düzenini bozmak istemiyor. Futbolcunun ailesi gelmek istemiyor" iddialarını çöpe atmıştır.
CARLOS'UN TRANSFERİ MİLAT
Bir gerçek var ki; şu anda oynadığı futbol ve takıma katkısı tartışılsa da müthiş bir kariyere sahip olan Roberto Carlos'un Fenerbahçe'ye gelmesi birçok yabancı oyuncunun Türkiye ile ilgili kafasında oluşan olumsuz soru işaretlerinin kalkmasına yardımcı olmuştur.
Kewell da ülkesinde Alpha dergisine verdiği röportajda Galatasaray'ın büyüklüğüne değinirken, UEFA ve Süper Kupa şampiyonluğundan bahsederken, kararında İspanya'yı Avrupa şampiyonu yapan Aragones ile İspanya La Liga gol kralı olan Guiza'nın Fenerbahçe'ye gelişinin de etkili olduğunu vurguluyor.
TÜRKİYE İMAJI DEĞİŞİYOR
Oysa 2000'li yılların başından itibaren Türkiye'nin yabancı oyuncu ve yabancı hoca transferinde başı çok ağrıdı. Kulüplerin ödemediği paralar ve oyuncularla yaşanan kavgalar Avrupa basınında manşet bile oldu. UEFA'da ve FİFA'da dava dosyaları yığıldı. Davalarda Galatasaray ve Beşiktaş başı çekti.
İtibarımız üzerinde dolaşan kara bulutlar Carlos'un gelişiyle dağılmaya başladı. Yönetimler de hatalarından arındı. Aragones, Guiza, Kewell, Meira, Linderoth, Baros, Sivok, Delgado, Alex gibi kaliteli isimleri futbolumuzda çoğaltmalıyız.