Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Yılın en güzel plağı!..

Vallahi milli marş gibi oldu.. Arabaya biniyorum, açıyorum derhal şarkıyı.. Tekrar tekrar dinliyorum, dinlerken bağıra çağıra eşlik ederek.. İniyorum, ıslıkla çalarak, mırıldanarak yürüyorum..
Nasıl güzel, nasıl şirin, nasıl tatlı, nasıl çarpıcı, vurucu, nasıl hemen öğrenilen bir şarkı bu..
Ve Beyaz nasıl harika söylüyor, dilinden, gırtlağından değil, yüreğinden..
Hacivat ve Karagöz filminin sound track albümü çıktı, demiştim ya.. İşte onda, üçüncü şarkı bu..
"On Kere Demedim mi Sana.."
Hacivat, çapkın.. Hacivat kadınların gözdesi.. Kadınlar Hacivat'ın, Hacivat kadınların peşinde.. Hacivat'ta sevgili bin!..
O diyor, kendi kendine, "On defa demedim mi sana sevme dokuz yar" diyor..
Sonrası tekerleme..
"On kere demedim mi sana
Sevme dokuz yar, sevme dokuz yar
Sekizde sefa, yedide vefa
Olmaya zinhar, olmaya zinhar.
Altı ile beş, dört ile hiç
Başa çıkılmaz, başa çıkılmaz
Üçün ikisi terk ede gör
Ta kala bir yar, ta kala bir yar.."

"Bir yar seveceksin.. Bir yar.. Onun ötesinde sefa, vefa arama.. Onun ötesi ile başa çıkamazsın.. Onun ötesi terk eder seni.. Varsa yoksa, bir yarda var!.."
Sevgilinin bir olması, tek olması bu kadar güzel anlatılır!..
Finalde Eyüp Ermiş'in zurna ve kaval soloları da olağanüstü..
Bu şarkıyı daha yarısına gelmeden sevmez, ikinci yarısını beraber söyleyecek kadar hemen öğrenmezseniz, parası benden..
Tabii CD bu kadar değil..
Açılışın iki şarkısı Karagöz'ün..
İlki muh- te- şem!..
Yunus Emre'nin en güzel ilahilerinden biri bu..
Dört Kitabın Manası!..
"Sen sana ne sanırsan
Ayruğa da onu san
Dört kitabın manası
Budur elbet var ise.."

"Sen seni ne sanıyorsan, başkasını da öyle san" diyor koca Yunus.. "Allahın dört kitabının bir manası varsa, budur işte!.." Şiirin tamamını satır satır okuyup, saatlerce düşünebilirsiniz..
Oysa sadece Yunus'un Allahın Dört Kitabını hem de o devirde nasıl bir tuttuğunu düşünün, bugünün din kavgaları, hatta ayni kitabın okurları arasındaki nefrete, şiddete bakarak..
İlahiyi şamanist Türkmen Karagöz ile, Rum tekfurunun hıristiyan kızı birlikte söylüyorlar, filmde, güzelliğe bakın...
Yani Haluk Bilginer ve Şebnem Dönmez..
Ama nasıl güzel söylüyor, "Şarkıcıyım" diye ortaya çıkanlara inat, iki oyuncu..
Haluk kendi sesi ile söylemiyor üstelik.. Karagöz gibi okuyor, gırtlaktan..
Hemen ikinci şarkıda Haluk bu defa solo harikalar yaratıyor..
Bu defa sözler çağdaş bir Yunus'un sanki.. Levent Kazak ne güzel yazmış..
"Yüklenip karanluğu, ışıklara yürürün
Yıldızlaru aş, edüp rüyalara yürürün
Göç dediğin hiç bitmez, bilinmeze yürürün..
Gurbettir memleketüm, yalnuzluğa yürürün..
Doğarkene başladı, büyürkene yürürün.
Çaruklarım aşundu, ölürkene yürürün.."

Her üç şarkı da Ender Akay'ın müziği.. Ben ilk defa duydum bu ismi, ayıp değil ya.. Ama harika müzik yapıyor Ender.. Harika da düzenliyor.. Şimdiye kadar nerdeymiş, peki?..
Filmi zaten fena halde tavsiye etmiştim sizlere.. Hâlâ görmediniz mi yoksa?.. Türk sinemasında klasik olacak bir trajikomik, Hacivat ile Karagöz!..
Bugün de, şarkılarının plağını "Mutlak alın" diyorum..
Çıkın hemen alın, takın müzik setinize.. Harika bir pazar yaşayın..
Ben Nebil'e söyleyeceğim. Yetiştirebilirse, bu perşembe Yaşamdan Dakikalar'ın sonuna takacağız, kulaklara küpe edilesi şarkıyı..
"On kere demedim mi sana, sevme dokuz yar!.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA