Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ayşe’nin “İmdat” çığlığı!..

Sevgili Ayşe /(Özyılmazel) dün köşesinde "İmdat!.. Gündem manyağı olduk" başlığı altında, normal hayata özlemini dile getiriyordu..
Haksız mı?. Değil!.. 15 Temmuz gecesinden bu yana içimiz dışımız darbe oldu. Nereye gitsem bir haber kanalı açık.. Birileri konuşuyor?. Kim, niye konuşuyor, onu kim dinler bilmem.. Bildiğim konuşma demek "Bedava program" demek.. Haber kanalları en düşük maliyetli günlerini yaşıyorlar.. Haber dışındaki tüm programlar, konuşan birileriyle dolu. Haberlerin de dörtte üçü konuşma zaten. Spikerin karşısına biri oturuyor, konuş Allah konuş..
Haber programına "Lafı haber olacak" kişi konuk olur. Bizdekiler saat doldurmacı..
Peki biz ne yapıyoruz?..
Geçen akşam evde maç izlemek için toplandık. Baktım maça bakan bile yok.. Herkes "Tek gündem"i, yani darbeyi konuşuyor..
Üç arkadaş hava alalım diye, Bebek'e, Nişantaşı'na gidiyoruz. Etraf loş.. "Niye loş" diye başlıyoruz.. Hadi, konu dönüp darbeye geliyor. Orda da kalıyor..
Oysa normal yaşama dönmemiz gerek..
Psikolojik açıdan, ruh sağlığımız bakımından dönmemiz gerek.. Yoksa hepimiz ilaç müptelası olacağız.
Sosyolojik açıdan, toplum sağlığı bakımından dönmemiz gerek.. "Fırsat bu fırsat" diyen tahrikçiler, 15 Temmuz gecesinden itibaren doğan birlik ve beraberlik ruhundan fena halde rahatsız olanlar, için için darbeyi devam ettirmek için fırsat kollayan hainler, bu bulanık havadan memnunlar. Daha da bulandırmak için sosyal medyada olmadık şeyler yapıyorlar. Milletin elinde telefon bunları takip ediyor, birbirlerine yolluyorlar. Toplum sağlığı sıfıra iniyor.
Ekonomik açıdan dönmemiz gerek.. "Yarın endişesi" olan insanın ilk yapacağı şey harcamaları azaltmaktır. 15 Temmuzdan bu yana siftah yapmayan esnaf var biliyor musunuz?. Dayanacak olanı var, günlük gelirle yaşayanı var?. Normal harcamaya başlamazsak, ne olacak ekonomimizin hali?.
Normalleşmemiz için, bir an önce normal yaşama geçmemiz gerek..
Kafanız karıştı değil mi?. Ama aynen öyle.. Bir kısır döngü gibi resmen.
Ama durum aynen bu..
Çünkü..
Herkes, hepimiz biliyoruz ki, darbe önlendi. Ama tehlike bitmedi.. Yıllardan beri içimize sızmış, damarlarımıza kadar girmişlerin hepsi temizlenmedi. Gizlenmiş birinin, bir tekinin, kendi başına durumdan vazife çıkarıp bir çılgınlık yapması gene karışıklıklara sebep olabilir.
O zaman..
O zaman ikili yaşama alışmamız gerek.
Bir yanda hep, tetikte, hep düşünceli, hep hazır olacağız.. Öte yanda her şey normalmiş gibi, yaşamımızı sürdüreceğiz.
Yani, Ayşe,
Çıkacağız, dolaşacağız, eğleneceğiz, olmadı, eğlenir gibi yapacağız. Harcayacağız. Başka şeyleri de konuşup yazacağız..
İçimizden gelmese de, zorlayarak yapacağız ki, birbirimize örnek olalım, moral verelim.. O zorla verdiğimiz moral, döner dolaşır bize moral olur sonunda, unutmayalım..
Özellikle sosyal medyada her okuduğumuza inanmayacağız. Hatta sosyal medya izlemeyi elimizden geldiğince azaltacağız. Çünkü o mesajı atanın kim olduğu da belli değil, niyeti de..
Özet sevgili Ayşe,
Rahatlayıp gevşemeyeceğiz, ama normal yaşayacağız. Olmadı, "Normal yaşar gibi yapacağız!."
Zor.. Ama bugün, hepimize düşen görev de, bu..
Hasretini çektiğimiz "Normalleşme"nin başka yolu yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA