Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 3. ön elemesinin ilk maçında sergilediği dikkatli ve akıllı oyunla rövanş için avantaj sağladı. Sarı-lacivertliler, seyircinin müthiş desteğiyle maça hırslı ve atak başladılar. Anderlecht'in oyuna hükmedebilecek bir kolektif yapısının olmayışı ve savunma kurgusundaki yerleşme düzeni hataları avantaj teşkil etti.
Aurelio orta sahadaki etkili presinin yanına hücuma da olumlu katkılar yaptı. Deniz kesici rolünü iyi yapıyor, ancak alışılmış biçimde top kullanmada sıkıntılar yaşadı. Aurelio-Deniz ikilisinin orta sahadaki savunma başarılarına Deivid de çok koşarak alan kapatıp destek verince defans bloğu rahatladı. Fenerbahçe'nin her atak başlangıcı tehlike kokuyordu. Ama yeterli üretkenlik sağlanamıyordu. İlk devredeki golün hazırlayıcısı Aurelio oldu. Bu yarıda oyunun kontrolünün sürekli Fenerbahçe'de olması ve kalede tek tehlike yaşanmayışı takımın bugünkü genel durumu için önemli bir başarıydı.

İKİNCİ YARIDA DÜŞTÜLER
İkinci yarıda Anderlecht de oyuna çıkmaya başladı ve kontrol kendilerine geçti. Çünkü ilk yarıdaki alışılmamış tempo yüzünden Tümer, Alex ve Kezman tamamen oyundan düştüler. Ancak geride iyi alan daraltılması, kontrollü anlayış ve defans bloğunun dikkati önce Aurelio-Deniz'den, sonra da Deniz'in yerine oyuna giren Selçuk'tan gelen savunma yardımları rakibe çok net bir pozisyon imkanı tanımadı. Zico biraz geç kalsa da, yerinde değişiklikler yaptı ve maç tek farklı skor avantajıyla noktalandı.
Anderlecht'in dünkü performansını gördükten sonra Fenerbahçe'nin gerçekten çok iyi bir kura çektiği belli oldu. Aslında takımın durumu iyi olsa iş Şükrü Saracoğlu'nda biterdi. Ama her zaman vurguladığım gibi bu tip maçlarda gol yemeden tek farkla olsa da kazanmak önemli bir avantajdır.
Bütün temennimiz Fenerbahçe'nin deplasmanda bu avantajı değerlendirebilmesi. İngiltere'nin en iyi üç hakeminden biri olan Howard Webb dün akşam son derece başarılı ve objektif bir yönetim gösterdi.