Karşılaşmadan önce elime kadrolar geldiğinde Galatasaray Teknik Direktörü Feldkamp'ın nasıl bir böyle bir 11 oluşturduğunu mantığım almadı . Deplasmanda oynuyorsun, rakibi yeterince tanımıyorsun ve üstelik de bütün hırslarıyla bu maça hazırlandıkları biliniyor.
Ve sen sahaya sadece hücum ağırlıklı bir takım çıkartıyorsun. Lincoln, Hasan Şaş ve Carrusca top rakipteyken savunma özelliği olmayan oyuncular. Defans bloğunun solundaki Volkan'ın savunma yönü de yetersiz. Üstelik önünde hiç kendisine yardım etmeyen bir Carrusca vardı.
Galatasaray maça oyunu karşı alana yıkarak başladı. Bu kadro ve anlayış Sion için bulunmaz bir fırsattı. Onlar da ani çıkışlarla buldukları geniş alanlarda çok etkili kontrataklar yaptılar.
45 dakika boyunca 3 gol atıp, 4 tane de kaçırdılar. Feldkamp oyunun kötü gittiğini göre göre uzun süre değişiklik yapmadı. En sonunda Ayhan'ı sahaya sürdü. Tam bir şoka giren Galatasaray devre sonunda Lincoln ile bir gol bularak ikinci yarıya ümit taşıdı.
İkinci yarı nefes kesen bir maça sahne oldu. Galatasaray tempoyu yükseltip tüm hatları ile rakip kaleye yüklenirken, İsviçre temsilcisi de ani ve bilinçli ataklarla sürekli gol peşinde koştu. Sarıkırmızılılar Linderoth'un hazırlanışı ve yapılışı güzel golü ile farkı bire indirince moral de depoladı. Ancak yine de rakibin her an tehlike kokan atakları vardı.

RÖVANŞ KOLAY DEĞİL
Lincoln çok sıkı markaja rağmen sürekli kendisini arkadaşlarına göstererek başarılı işler yaptı. Sonuçta 5 gol ve pozisyon zenginliği ile geçen ilk 90 dakika bitti. Bence Feldkamp'ın yaptığı 'harakiri'ye rağmen bu sonuç çok iyi. Çünkü G.Saray pozisyonlar bulduğu beraberliği de yakalayabilirdi farklı da kaybedebilirdi. Sion'un bu kadar çok pozisyona girmesinin en önemli nedeni Galatasaray'ın takım savunmasındaki ciddi rahatsızlığı idi . Rövanş için skor dünkü şartlarda çok iyi ancak bir şeyi göz ardı etmemek lazım. Sion hiç de kötü bir takım değil. Bu bilinçle rövanşa çok iyi hazırlanmak gerekir.