- Bir bilim insanısınız. Siz fala inanıyor musunuz?
- Hem inanıyorum hem inanmıyorum. Hiç inanmam böyle şeylere aslında ama geçmişte yaşadığım bazı şeyler beni çok şaşırttı. Kalabalık bir yere gitmiştik tatile. Kumsalda biri bir fincan uzattı, 'Biri bana fal bakar mı?' diye. Benim hayatta falla bir ilgim olmamış. Komiklik olsun diye aldım, açtım ve şöyle dedim: 'Amerika'da dayınız ölüyor, oğlu Türkiye'ye geliyor. Yanında şu şu marka bazı eşyalar getiriyor...' Kız bir anda yemyeşil oldu. 'Bu sabah aldım bu mektubu,' diyerek bir mektup çıkardı. Kuzeninden: 'Babamı kaybettik. Ben Türkiye'ye dönüyorum. Yanımda şunları getiriyorum...' Ben şoke oldum. Bir buzdolabı markası tutturulur mu yahu! O sırada bir kız geldi, 'Benim de falıma bakar mısınız?' diye. 'Bakın ben hayatımda ilk defa fal baktım, ne söylesem palavra,' dedim. Kız ısrar etti. Aldım ve 'Siz bir mimar adamla berabersiniz ve ondan hamilesiniz. Ama adam evli. Ve şu anda Amerika'ya gidiyor, bir daha da geri dönmeyecek,' dedim. Kız ağlamaya başladı. Ve tabii ki binlerce insan elinde kahve fincanıyla üstüme gelmeye başladı. Ama ben yemin ettim bir daha kimsenin falına bakmamaya. Çok korktum çünkü. Ama sonuçta hâlâ söylüyorum, bence hiçbir bilimsel tarafı yok. Bu bir eğlence.