- Peki filmlere gelen reaksiyonlar bir sonraki projenizde ne kadar etkili oluyor?
- Yani, 'kitlenin ihtiyacı nedir hemen ona göre bir film çekeyim,' gibi bir durumum yok. Birtakım hikâyeler oluyor aklımda, var olanlardan birisi rastlantısal olarak öne çıkıyor. Mesela
A.R.O.G'dan sonra
Hokkabaz tarzında bir film çekme beklentisi vardı, açıkçası benim de niyetim böyleydi. Feribotta yaşayan bir garsonun hikâyesini çekecektim. Hikâye gelişmedi.
Yahşi Batı hikâyesi ise zaten oluşmuştu. Bunun için
Yahşi Batı'yı çektik. Ama bu reaksiyon konusunda dürüst olmak gerekirse kitleye de bakıyorum. Kime film yaptığımı anlamaya çalışıyorum. Kitleden hangi filmi yapıp yapmamakla ilgili fikir edinebiliyorum. Mesela Erşan Kuneri'nin filmini çekmiyorum. Çünkü onun hikâyesi çok marjinal. Normal olanın marjinalleştiği bir ortamda, marjinal olduğunu bildiğin bir hikâyeyi çekmenin ve bile bile topluluktan dayak yemenin manası yok.
- Organize İşler'den sonra başkasının yazdığı bir senaryoda oynamadınız. Yine oynar mısınız?
- Oynarım, hani artık 'kendim yazarım kendim oynarım' diye bir düşüncem yok. Ama komedi bir karakter teklifini çok kolay kabul edebileceğimi zannetmiyorum.
- Peki Yavuz Turgul'un senaryosunu yazacağı, Şener Şen'le karşılıklı oynayacağınız bir projeden bahsediliyor.
- Valla bekliyorum böyle bir şey.