Medya Kralı'na telefon bağlantısıyla katılan izleyici, stüdyo konuklarından, Yunanistan'ın Eurovision temsilcisi Eleftheria Eleftheriou'
ya şöyle bir soru yöneltti: "Kendisine ülkemizde çok büyük ilgi ve konukseverlik gösterildi. Peki eğer bizim temsilcimiz Can Bonomo Yunanistan'a gitseydi, aynı muameleyi görecek miydi?"
Okan soruyu duyunca yüzünü ekşitti. Tercümanı da ikaz ederek, soruyu Eleftheriou'ya çevirmemesini istedi. Sonra Yunanistan'a yaptığı geziler sırasında Yunan halkının Türkler'e gösterdiği konukseverliği ilginç bir örnekle anlattı.
Okan, Atina'da gece geç saatte bir bara girmek istemiş. O sırada bar kapanmak üzereymiş ve kapıdaki iri yarı görevli içeriye kimseyi almıyormuş. Okan'ın Türk olduğunu öğrenince hemen içeriye buyur edip; "Sizin için barı yeniden açarız" demiş.
Yunanistan'a ve özellikle Ege adalarına yolu düşenlerden bu hikayeleri sıkça dinledim. Hatta her dükkanda ikram edilen kahveler yüzünden midesi delinmeye yüz tutan dostlarım bile olmuştu.
Çağdışı düşmanlıkları, bağnaz tutumları, histeriye dönüşen aşırı milliyetçi tepkileri bir yana bırakmamız gerektiğini, programdaki tavrıyla çok güzel ortaya koyan sevgili Okan Bayülgen'i yürekten kutluyorum. Tabii, üniversite öğrencilerinin protestosuna yol açan 'sigara vurdumduymazlığına' çekince koyarak!
(Okan Bayülgen geçen hafta Yeditepe Üniversitesi'nde Sosyal Medya Zirvesi'ne konuşmacı olarak katıldı. Salonda bin 500 kişinin gözü önünde tütün sarıp içen Bayülgen'i bir grup öğrenci alkışladı, bir grup öğrenci ise tepki gösterdi. Bir kız öğrenci, "Arkadaşımın astımı var. Sigarayı söndürür müsünüz?" deyince, Bayülgen, kendisini uyaran öğrenciye "Faşist" diyerek, reklam yapmakla suçladı.)