Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Yolunacak Kaz Dağları

Hep söylüyorum, köşemiz aynı zamanda bir sosyal duyuru panosu işlevi de üstlenmiş durumda. Bu haftaki konumuz ise çevre duyarlılığı...
Bundan üç sene önce Kadir Çelik ile beraber Kaz Dağları'ndaki siyanürle altın arayanlara karşı savaş başlatmış, bu konuda yöre halkı ve sivil toplum örgütlerinin başlattığı kampanyaya destek vermiş ve çalışmaların bir süreliğine de olsa durdurulmasında çorbaya tuz serpmiştik ama kulağıma yine bölgede siyanürle altın arandığına dair haberler çalınıyor.
Havran'da geçen ay çıkan ve büyük bir ormanlık alanı kül eden yangının da bölgede çalışma yapan maden işletmelerinin ihmalinden kaynaklandığı, orada yaşayanlar tarafından iddia edilmişti.
Yılın önemli bir bölümünü oralarda geçiren bir vatandaş olarak; mitolojik dönemden bu yana bölgenin gözbebeği olan, Türkiye'nin oksijen çadırı, 300'e yakın endemik (sadece bölgeye has) botanik türüne evsahipliği yapan Kaz Dağları'na karşı ayrı bir hassasiyetim var. Okurumuz Kadir Bayata da duyarlılığını dizelere dökerek ifade etmeyi tercih etmiş. İşte, şairin köşemize gönderdiği şiiri:

ŞAPKALARI, BEYEFENDİLERİ
Altından bir rüya gördüm,
Siyanürler içinde Kaz Dağlarım.
Altından çiçekler, altından bulutlar, altından zeytin ağaçları,
Altından kurulmuş siyanür manzaralı sofraları,
Siyanürden ölmüş Kaz Dağları'nın zeytin gözlü çocukları...
Altından bir rüya gördüm,
Siyanürler içinde Kaz Dağlarım.
Altından rüyalar, altından gerçekler,
Siyanürü su niyetine siz için beyefendiler,
O Amerikan, o Fransız çaputları,
nerede o çaputların beyefendileri?
Şimdi kan'a damla damla bulaşmakta siyanürleri,
Şapkaları, beyefendileri...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA