ÇOCUKLARA TARİHİ SEVDİREN MÜZE BEBEK MÜZESİ
Nevşehir'in
Ürgüp İlçesine bağlı Mustafapaşa Köyü'ndeki 170 yıllık Sinasos Konağı'nda, kitreden yapılmış yaklaşık 2 bin bebeği ziyaretçilerine sergileyen, Türkiye'nin ilk, dünyanın ise temalı tek bebek müzesi niteliğinde olan Kapadokya Sanat Tarihi Müzesi, yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekiyor. Kitreden bebek yapımına, hobi olarak başlayan müzenin Kurucusu Sibel Radiye Gül, daha sonra bunu, çocuklara tarihi olayları ve yöresel özellikleri anlatmak için kullanmış. Kapadokya Sanat Tarihi Müzesi, Türkiye'de ilk, dünyada ise temalı tek bebek müzesi özelliğini koruyor. Anlatılan mizansenlerin aslına uygun olması için çok ciddi bir ön hazırlık evresi yaşanıyor. Söz gelimi Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nı yazımı ile ilgili toplantı canlandırılacaksa, bu toplantının fotoğrafları titizlikle inceleniyor, kıyafetler, yüz hatları ve mimikler üzerinde tek tek çalışılıyor ve sonrasında da minyatür eşyalarla da bir kombin oluşturularak, olay canlandırılıyor. 2014-15 yılında Türkiye'nin en iyi 10 müzesi arasına giren Müze 2010'da Folklor Araştırmalar Kurumu tarafından da onur ödülüne layık görülmüş.
ZELVE ÖREN YERİ
Avanos'a 5 km, Paşabağları'na 1 km uzaklıktaki Zelve, Aktepe'nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Üç vadiden olaşan Zelve Ören Yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Vadideki peribacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir. Uçhisar, Göreme, Çavuşin gibi kaya oyma mekanlardaki trogloditik yaşamın ne zaman başladığı bilinmeyen Zelve özellikle 9. ve 13. yüzyılda Hristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuş; aynı zamanda rahiplere ilk dini seminerler bu yörede verilmiştir. Zelve'nin 1. vadisinde bulgur yapımında kullanılan seten, İkonaklastik dönem öncesine tarihlenen Balıklı ve Üzümlü Kilise, doğusunda ise şırahane yer alır. 2. vadide yanyana kaya oyma mekanlar ile Kutsal Haç Kilisesi bulunmaktadır. 2. ile 3. vadi arasında yaklaşık 30 m uzunluğunda tünel iki vadiyi birbirine bağlar. 3. vadide köy meydanı ve köyün camisi yer alır. Üçüncü vadinin en önemli özelliği kubbe gibi bir kaya kütlesinin içine oyulmuş manastır kompleksidir.
GİZEMİ HÂLÂ ÇÖZÜLEMEMİŞ YERALTI ŞEHİRLERİ
Kapadokya'nın
binlerce yıl eskiye dayanan geçmişinde kullanılan yeraltı şehirleri, insanların kendilerini saldırılara karşı korumak için oyulmuştur. Bugüne kadar tespit edilen üçyüze yakın yeraltı şehirleri arasında en büyükleri Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleridir. Sadece yüzde onu gezilebilen yeraltı şehirleri yaklaşık otuzbin kişiyi barındırabilecek kapasitedir. Bu yeraltı şehirleri bir uygarlığa ait olmayıp Kapadokya'da yaşamış tüm uygarlıklar tarafından oyularak bugünkü haline kavuşmuştur. Her ne kadar yeraltı şehirlerinde arkeolojik veri bulunamamış olsa da tarih öncesi kavimlere kadar eskiye gittiği araştırmacıların ortak görüşü. Yeraltı şehirlerine giriş ücretleri değişmekle birlikte sadece, Tatlarin Yeraltı Şehri ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.