Belçika’da 7 yıl önce evi kundaklanan, çıkan yangında eşini ve 2 çocuğunu kaybeden ve suçunu itiraf eden saldırgana verilen 3 ay hapis cezasıyla yargıya inancını kaybeden Nerkiz Şahin (39), kurduğu dernekle mağdur olanların hakkını arıyor. 12 Ocak 2005, Konyalı Şahin’in hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği Belçika’daki en karanlık günü olarak tarihe kazınıyor. Eşi Süleyman Şahin ve 3 çocuğuyla Belçika’nın Flaman kesimindeki Sint-Niklaas kentinde, alt katında bakkal işlettikleri evlerinde mutlu ve iyi entegre olmuş bir aile örneği veren Nerkiz Şahin’in hayatı, uyuşturucu kullanmak dahil çeşitli suçlardan sabıkalı Belçikalı Davy Hendrikx’in kendi ifadesiyle, “içindeki bir sesin yakması gerektiğini söylemesi” üzerine gece yarısı, kapı önündeki kartonları tutuşturmasıyla kararıyor. Binaya sıçrayan yangında eşi ve iki oğlunu kaybeden ve o dönemde 9 yaşındaki kızıyla yaralı kurtarılan Nerkiz Şahin, bir yandan psikolojik destek alarak hayata yeniden tutunmaya çalışırken diğer yandan saldırganın cezalandırılması için hukuk mücadelesi veriyor.\n\n
SALDIRGANDAN ÖZÜR DİLENDİ\n\nOlaydan sonra yakalanan, suçunu itiraf eden ve sadece 2 buçuk ay tutuklu kalan saldırgan Hendrikx, “kasıt olmaksızın ölüme sebebiyet vermekten” 3 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Hapishanede geçen bir günün 2 gün cezaya denk tutulduğu Belçika’da Hendrikx’in fazladan 2 ay hapis yatmış olması mahkemeyi üzüyor, saldırgandan resmen özür dileniyor. Hendrikx’i 5 yıl boyunca yargılayan halk jürisi ve temyize bakan Gent yüksek mahkemesi, saldırganın daha önce, “para karşılığı da olsa bir Türk’le evlenmiş olması nedeniyle ırkçı olamayacağına, romantik ve zavallı bir insan olduğuna ve yangını bilinçli çıkarmadığına” hükmediyor. Verilen cezaya isyan eden Nerkiz Şahin ise avukatı tarafından “En iyi sonucu aldık. Hapis cezası alsaydı cezaevini otel olarak kullanıp bedavadan yaşayacaktı. Dışarda olması onun için en büyük cezadır” şeklinde teselli ediliyor. Mahkeme kararına isyanını yüksek sesle dile getirince polislerin evini basıp silah aradıklarını anlatan Nerkiz Şahin, yaşadıklarını Belçika’da ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının artmasına bağlıyor.\n\n
HAKKINI AİHM’DE ARAYACAK\n\nŞahin, sadece ailesinden destek gördüğünü, acılarını tuvale dökerek hayata tutunduğunu ve Belçika’daki hukuk yolları tükenmiş olsa da hakkını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde arayacağını belirtiyor. Çevresinde haksızlığa uğrayan Belçikalı ailelerle “Mağdurlar için Adil Yargı” derneğini kuran ve çeşitli etkinliklerle sesini duyurmaya çalışan Şahin’in en büyük yardımcısı, doktorların bebeğine yanlış müdahalesi nedeniyle bir çocuğu engelli olan Belçikalı Christine Van de Velde (56). Buna neden olan hastaneyi mahkemeye veren fakat 18 yıl süren yargılamadan sonuç alamayan Van de Velde, Belçika yargısının “yavaş işlemesinden ve suçluyu korumasından” şikayet ediyor. 30 üyesi bulunan Adil Yargı Derneği benzer vakalarda yargıdan umduğunu bulamayanların, tecavüz ve şiddet mağdurlarının hakları için mücadele ediyor.\n\n
Artık kızı da herşeyi biliyor\n\nBABASINI ve kardeşlerini kaybettiği yangın nedeniyle çocukluğa erken veda etmek zorunda kalan Tülin Şahin (15) ise “İlk başlarda yaşadıklarımı anlayamıyordum. İnsanlar neler olduğunu sorduğunda nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Ama artık her şeyin farkındayım. Bu olay hayatımı tamamen değiştirdi” diyor. Karanlıktan ve yalnızlıktan çok korktuğunu anlatan Tülin Şahin, acılarını resme döken annesinin aksine şiir yazarak ve tiyatro yaparak hayata tutunuyor.\n\n
AA