Almanya’nın Mölln kentinde 23 Kasım 1992’de ırkçıların Arslan ailesinin evini kundaklamaları sonucu ölen Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14), büyük acının 20. yılında törenle anıldı. Törene, Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karsıoğlu, Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk, Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels, Schleswig Holstein Eyaleti Başbakanı Schleswig-Holstein Başbakanı Torsten Albig, Eyalet Meclisi Başkanı Klaus Schlie, Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels, Türk Toplumu Başkanı (TGD) Kenan Kolat, çok sayıda dernek temsilcisi, din adamları ve ailenin yakınları ile vatandaş katıldı.\n\n
ÇELENK BIRAKILDI\n\nDİTİB Fatih Sultan Camisi’nde okunan mevlidin ardından sessiz bir yürüyüşle gece yarısı benzin dökülerek yakılan Mühlenstrasse’deki evin önüne gelindi. Hayatını kaybedenler için kapıya çelenk bırakıldı. Heyet, daha sonra törenin yapılacağı Quellenhof Oteli’ne geçti. Anma töreninde konuşan Büyükelçi Karslıoğlu, ölenleri rahmetle andıktan sonra aileye başsağlığı diledi. Karslıoğlu, büyük acıyı unutmamak ve unutturmamak amacıyla toplandıklarını belirtti. Karslıoğlu, ırkçı saldırılara kurban giden Türklerin acısının unutulmayacağını belirtti.\n\n
MÜCADELE ÇAĞRISI\n\nMölln Belediye Başkanı Jan Wiegels de, utanç verici vahşetin kent halkını da rahatsız ettiğine işaret ederek, “Yaşanan bu acılardan yola çıkarak hep birlikte aşırı sağcılara karşı cesaretle mücadele etmeliyiz” dedi. Wiegels, kent halkı ve belediye olarak Arslan ailesinin yanında olacaklarını söyledi. Schleswig Holstein Başbakanı Albig de, insanlığa barbarca saldıran aşırı sağcıların toplumda istenmediğini belirtti. Schleswig-Holstein Eyalet Meclisi Başkanı Klaus Schlie ise ırkçılar tarafından katledilen insanların üzüntüsünü ve utancını hissettiğini belirtti. TGD Başkanı Kolat da, herkesi ırkçı saldırılara karşı sesini yükseltmeye çağırdı. Kolat, ölen Bahide ve Yeliz Arslan ile Ayşe Yılmaz’ın isimlerinin 3 ayrı caddeye verilmesini önerdi. Anma törenine katılan Bahide Arslan’ın oğulları Faruk ile Ahmet Arslan, ömür boyu sürecek büyük acı için düzenlenen törenlerin yetersiz kaldığına işaret etti. Toplumun bu tür olaylardan ders çıkarmasını isteyen Faruk Aslan, annesinin adının bir sokağa verilmesini istedi. Ahmet Arslan ise bugüne kadar kendilerine ilgisiz kalan yetkililere sitem etti. Acılarını kendilerinin sarmak zorunda kaldığını anlatan Arslan, “Acımızı kendimiz sardık. Bugüne kadar yetkililer, siyasetçiler neredeydi” diye sordu. Tören için Samsun’dan gelen Ayşe Yılmaz’ın kardeşi Servet Yılmaz da, Alman devletinin duyarsızlığından dert yandı. Bugüne kadar törenlere davet edilmediklerini açıklayan Yılmaz, “Ablam hayatın baharında açmamış bir tomurcuktu. Öldürüldüğünde 7 yaşındaydım. O günden beri bizi ihmal ettiler. ‘Bu Ayşe’nin ailesi kimdir? Bu acıyla nasıl yaşıyordur?’ diye sormadılar” diye konuştu.