Bu filmi geçen yıl Cannes'da görmüş, festivalin patırtısı içinde çok da bayılmamıştım. Sonra en iyi yönetmen ödülü aldı, her yerde övgülerle karşılandı. Bu görüşümde fikrim belli ölçüde değişmedi: sevmesi zor bir filmdi bu. Ama ne denli usta işiydi ve ne kadar özgündü... Film, kendine özgü kiralık katil Jackie Cogan'ın etrafında dönüyor. Başta, mafyanın işlettiği bir kumarhane soyuluyor. Soygunu yaptıran, bizzat işin başındaki Markie'dir. Bir süre sonra sivri akıllı ve İtalyan kökenli biri, orayı bulduğu iki zavallıya yeniden soydurtmayı planlıyor. Çünkü, bu yine işin Markie'ye yükleneceğinden emin... Nitekim öyle oluyor ve Markie hatasını ağır ödüyor. İki soyguncunun başı da iyi da iyice belaya giriyor. Ve geri plandaki asıl patron, hinoğlu hin avukatı aracılığıyla nişancı Cogan'ı devreye sokuyor. Yönetmen Andrew Dominik,
Korkak Robert Ford'un Jesse James Suikastı filminde western için yaptığını, bu kez gangster filmi için yapıyor. Yani türün tüm kalıplarını alıp onlarla özgürce oynuyor ve sanki yapısını teşhir ediyor. Örneğin soygun sahnesi: Jules Dassin'in 60 yıl önce
Du Rififi Chez les Hommes- İnsanlar ve Para filminde yarım saatlik bir soygunu hiç konuşmasız çekerek türde devrim yapması gibi, o da bu filmdeki soygunu çok az konuşmalı ve tümüyle müziksiz çekiyor. Ayni biçimde, Markie'nin acımasızca dövülme ya da direksiyonda vurulma bölümleri, şimdiden klasikleşmeye aday. Sinemada yıllardır, günümüzün gözde polisiye TV dizilerinde ise her akşam izlediğimiz sahneler bunlar. Ama burada, içerdikleri tüm şiddet içinde, sanki sahnenin anlamı, insancıl içeriği ve toplumsal açıdan ifade ettikleri yeniden ortaya çıkıyor.
POLİTİK VE RADİKAL BİR FİLM
Kuşkusuz en çok Tarantino'ya borçlu olan bir film bu. Geveze, hatta konuşma şehveti içindeki kahramanlarıyla... Ama Dominik, Tarantino'dan daha politik ve daha radikal. Bizlere sunduğu, gerçekten de geri zekalı, hayvani içgüdülü ve esrar tutkunu zavallılarla dolu, iyi-kötü kavramının silinmeye yüz tuttuğu, sefil ve eli kanlı bir Amerika. Tüm bunların, filmi baştan sona işgal eden, bir önceki seçimin Obama-McCain rekabetine odaklanmış atmosferinde, parlak Amerikan düşleri vadeden nutuklar eşliğinde anlatılması ise müthiş bir buluş. Ayrıca film, finali bir sloganla biten ilk film olmalı!.. Brad Pitt'in ukala geveze katil karakteri şöyle diyor: "Amerika bir devlet değil, bir işletmedir. Ve bir toplum değil, bir bireyler toplamıdır." Tüm o western'den süzülüp gelerek polisiye ve gangster filmlerinde en iyi yansımasını bulan, kaba güç ve organize suçu bir araç gibi kullanan sermaye iktidarlarının belki en iyi özetlenmesi!.. Brad Pitt bu çok değişik karakterde üstün bir oyun sergiliyor. Deneyimli Ray Liotta ve James Gandolfini'nin yanı sıra bu kadınsız filmin genç oyuncuları da çok iyi. Arada duyulan
The Windmills of Your Mind veya
Love Letters gibi şarkılarsa, tek bir şarkının bile yerinde kullanıldığı zaman filme katacakları konusunda ders gibi...
KİBARCA ÖLDÜRMEK (KIllIng them Softly) ****
Yönetim ve senaryo: Andrew Dominik Görüntü: Greig Fraser Oyuncular: Brad Pitt, Richard Jenkins, Ray Liotta, James Gandolfini, Trevor Long, Scoot McNairy, Ben Mendelsohn / Amerikan filmi