Bilimsel bir öngörü olarak söylüyorum, bir sonraki yarışmanın adı, Şu Eşeği Bi Tutar mısın? olacaktır. "Ne bilimi arkadaş?" diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. İzah edeceğim... Bakın efendim, bu iş kimyadaki periyodik cetvelin keşfine benzer. Mendeleyev, elementleri atom ağırlığı ve bir dizi diğer ilişkiye göre dizmiş, ancak arada üç adet boşluk oluşmuştu. Mendeleyev'in 'periyodik cetvel'ine göre, eğer atom ağırlıklarından yola çıkarak kurduğu ilişki doğruysa, bu boşlukların o güne dek bilinmeyen üç yeni elementle dolması icap ediyordu. Nitekim, Galliyum, Skandiyum ve Germanyum elementleri keşfedildi, Mendeleyev'in 'periyodiklik' mantığı doğrulandı. Bu hadise, bilimsel öngörünün en mükemmel örneklerindendir ve kimyada çığır açmıştır. Kıymetli okurlar, işte ben de böyle bilimsel bir yazarım. Şimdi, bakıyorum, bakıyorum ve Biri Bizi Gözetliyor, Benimle Evlenir misin?, Gelinim Olur musun?, Kocam Size Emanet gibi gözetleme yarışmalarının varacağı bir sonraki noktanın Şu Eşeği Bi Tutar mısın? olacağını bilimsel olarak öngörebiliyorum. Sebep? E, artık eşeğin kulağına su iyice kaçtı da ondan... Evet efendim! Benim basiretli okurum yanılmaz! Kocam Size Emanet yarışmasındaki - pek bilimsel bir tabir değil ama- takozluk düzeyinden söz ediyorum. Samimi konuşuyorum, izlememeliyim, dedim... Sonra tutamadım kendimi. Geçtiğimiz hafta boyunca zincir, takoz ve çekme halatı gibi değerli kardeşlerimizin katıldığı söz konusu yarışmayı izledim. Format şu: Eşinin takozluklarından yılmış, bıkmış, usanmış olduğunu söyleyen ve tabiri caiz ise, "Ben yontamadım, buyurun siz yontun, yontabilirseniz ne âlâ," zihniyetiyle elinden tutup söz konusu yarışmaya getiren hanımlar, kuşkusuz hiç farkında olmadan, Medeni Kanun'a rağmen Türk ailesinin hakiki medeniyet seviyesine ışık tutmaktadır...
FIRTINA GİBİ BİR GİRİŞ YAPTI
İnanılır gibi değil sayın okurum! Kocam Size Emanet yarışmasına katılan 'erkek' figürleri içinde tırnaklarını eşine kestirenler var! Arkadaşım, bu ne ya? Her biri kendine göre tanımladığı 'delikanlılık' standardında ısrar eden ve fakat tırnaklarını hanımına kestiren tuhaf bir 'erkek' cinsi! İzleyenlerin malumudur, geçtiğimiz hafta Zeki isminde bir arkadaşımız vardı yarışmada. "Ben eşimi hem döverim hem de severim," kalıbıyla fırtına gibi bir giriş yaptı ortama. Ne enteresan! Sonra, format gereği hanımlar eşlerinden yakınmaktayken ve diğer odada bulunan erkeklerin sesleri değil ama sadece görüntüleri hanımlara ulaşırken, eliyle tokat işareti yapıp sağa-sola salladığını gördük arkadaşın. Aşağı yukarı bir testi ebadındaki bu arkadaşın, söz konusu hanımı olunca giriştiği güç gösterisini bir çeşit kolpa olarak değerlendirmek mümkündür tabii de, esasen bunun suç olduğunu en azından program yapımcılarının bilmesi gerekmez miydi, diye düşünmeden edemiyor insan. Yani, Medeni Kanun'un gerçek yaşamda karşılık bulduğu bir ülkede, hanımın şikâyetine bakılmaksızın, bu cins bir kimsenin eve bir kilometreden fazla yaklaşması yasaklanır. Bizde ise, tokat hareketini gayet rahat yapan Zeki kardeşimiz, üstüne üstlük sırıtmaktadır.
DELİKANLILIK STANDARDI BUDUR
Adıyla müsemma bu Zeki kardeşimiz, yine format gereği yontulma seanslarından biri olarak tespit edilmiş dans dersinde, dans hocasının gösterdiği bir figürü yapmayı reddederek, "Bir erkeğin yapmasının yakışmayacağı hareketler bunlar," gibi bir diğer veciz söz etti. Testi ebadındaki arkadaşların hanımlarına horozlanması ve hatta pataklaması 'erkeğe yakışan hareket' kapsamında değerlendirilecek ama dans figürleri delikanlılığı bozacak! E, adama sorarlar, "Aslanım, madem delikanlı raconuna bu kadar düşkünsün, niye kameralar önünde primatlık yapıyorsun?" diye. Hadi, bunu da geçtim, aynı arkadaş, kameralar önünde manikür, pedikür ve dahi gözaltlarına botoks da yaptırdı... İşte bizim memleketimizde, göğsünü gere gere kadın dövmekle övünen 'erkek' figürünün 'delikanlılık' standardı budur... Neyse efendim, bunlar uzun mevzular. Son olarak bir hususa dikkatinizi çekmek isterim; malumunuz, geçtiğimiz günlerde Altın Kelebek ödülleri dağıtıldı. Kaçırdım mı bilmiyorum ama Kocam Size Emanet'e herhangi bir kelebek konmadı sanıyorum. Hayret ettim. Çünkü Hürriyet'in eki Kelebek tarafından verilen bu Altın Kelebek ödülleri, nedense hep Hürriyet'in yayımcısı olan grubun yapımlarına ve mensuplarına gitti. Bir 'kelebek' de Kocam Size Emanet'teki arkadaşlara kondurulabilseydi, gayet hayırlı olurdu. En azından kadın sorununa hassasiyet artardı. Neticede yayıncı grup da aynı... Kaldı ki, töre cinayetlerini fena halde ayıplayan, "Baba beni koleje gönder!" türünden kampanyalar düzenleyen ve nihayet, "Ben eşimi hem döverim hem de severim," veciz sözünü yumurtlamış arkadaşları ekranlara çeşni eden yayıncıların yarattığı bu sürreal tabloyu yakından görmüş olurduk.