Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Ödül almayı hiç beklemiyordum

Yol'un ardından "Hakkari'de Bir Mevsim" geliyor. O da dışarda ödüllere boğulan ama ülkemizde ancak yıllar sonra gösterilebilen bir film... Sonra beş yıl kadar boş oturma. Arada "Her Şeye Rağmen", "Camdan Kalp" gibi harika filmler.. Az, ama öz film yapmada Şerif kadar şanslısı olmuş mu acaba? "Evet, çok şanslıydım. Rol filan reddetmedim, geleni oynadım. Ama hep iyi şeyler geldi. Kabul etmediği tek proje, Atıf Yılmaz'ın "Mine" siymiş. O sıralarda "İkincil bir rol" istememiş (rolü sonra Hümeyra oynamıştı).

GENÇLERİN KRALİÇESİ
Aslında hep köylü kadını oynamaktan mutlu olmamış: "Örneğin Fehmi Yaşar 'Camdan Kalp'i getirdiğinde, ben kentli kadını oynamak istedim. Deniz Gökçer'in oynadığı rolü... Dans eden, şarkı söyleyen modern bir kadın. Ama Fehmi bastırdı. Ben istemeye istemeye, yine hizmetçi kadın oldum. Ama sonradan en sevdiğim rollerden biri oldu." Şansı hep sürmüş. Ferzan Özpetek de ilk filmi "Hamam" için yine onu seçmiş. Toplam 15 kadar film yaptığını, yarıdan çoğunun ilk filmini yapan yönetmenlere ait olduğunu söylüyor. O sanki genç yönetmenlerin kraliçesi... Üst üste o kadar çok ödül aldı ki... O ilk ödüllerini "Her Şeye Rağmen'" ve "Hamam"la almıştı. Şerif'e son zamanlarda ödülleri nedeniyle hep takılıyorum, "Evde koyacak yer kaldı mı?" diyerek... Ama son dönemde iki filmle tam beş ödül aldı. Biri İstanbul festivalinden aldığı Onur Ödülü olmak üzere, iki Sİ- YAD, bir Antalya, bir de İstanbul ödülleri var. Sonuncusu baş kadın ödülü üstelik... Ve "Babam ve Oğlum"la "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü alması eleştirildi, örneğin Hıncal Uluç buna karşı çıktı. Ne diyor?

GÖNLÜ SİNEMADA
"Hıncal'ın yazısını okumadım. Doğrusu ben de bu ödülü hiç beklemiyordum. Ama böyle değerlendirmeler oluyor. Birkaç yıl önce yine İstanbul festivalinde Serra Yılmaz, Ümit Ünal'ın 'Dokuz' filmi için aynı ödülü almıştı, o zaman da eleştirenler olmuştu..." Şerif şu sıralarda atv'de yayınlanan "Beyaz Gelincik" adlı dizide oynuyor. Çok iyi reytingler alan diziyi ve oradaki rolünü de çok seviyor. Ama yine de gönlünün sinemada olduğunu saklamıyor. Peki, 25-26 yıllık bir kariyerden sonra, Şerif Sezer sinemadan ne bekliyor? "Ben sadece çalışmak istiyorum. Oyunculuğu çok seviyorum, çok mutlu oluyorum kamera karşısında ve bunu hep sürdürmek istiyorum. Gerçi bir özlemim yok değil. Keşke bizde de, Batı'daki gibi belli yaştaki oyuncular için de başroller olsa... Ama sorun değil. Rol güzelse, eğlenceli bir şeyse, bana imkan veriyorsa, büyük- küçük önemi yok." "Çok güzel bir kızın var. Senin gençliğine benziyor mu, bilmiyorum?" "Benziyor, yani o kendisi benzetmiyor ama... O da oyunculuk okuyor, Mimar Sinan'da ikinci sınıfta." Ana-kız olarak klasik ters düşmeler dışında, çok iyi anlaştıklarını ve kızının da aynı mesleği seçmesinden son derece mutlu olduğunu söylüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA