2010'A ORANLA İLİŞKİLER NE DURUMDA?
2010 derken aslında Arap Baharından önceki süreç Türkiye ile İran arasında çok ciddi ilişkilerin olduğu bir dönemdi, tabi bu sadece İran'la da sınırlı değil Türkiye o dönemde Suriye ile de yakın bir bağ kurmuştu. Ancak Arap Baharının başlamasıyla özellikle de Suriye'deki katliam sürecinin başlamasıyla Türkiye muhaliflerin İran ise rejimin yanında durunca görüş ayrılıkları başladı.
İRAN İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ KANALLAR AÇIK MI?
Suriye'deki katliam sürecinin başladığı andan itibaren Türkiye hem o dönemki İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecat hem de şu anki Cumhurbaşkanı Ruhani ile defalarca Suriye krizini görüştüler, bu konuda bile iki ülke arasındaki diyalog hep vardı. Onun dışında diğer konularda zaten işbirliği ve ilişkiler devam ediyor.
TÜRKİYE, İRAN'LA BATI ARASINDAKİ NÜKLEER MÜZAKERENİN NERESİNDE DURUYOR?
Aslında tam da merkezinde duruyordu, bugün Batı ile İran arasında varılan anlaşmanın temelini 2010 yılında Türkiye atmıştı, Türkiye o dönemde İran'la Batı arasında arabulucuydu hatta 17 Mayıs'ta İran uranyum takasını da kabul etmiş ve İran Bildirisi imzalanmıştı ancak o dönem Batı bunu reddetti, şimdi ise aynı yol haritasını yani Türkiye'nin 2010'da çizdiği planı masaya yatırdılar.
KRİZİN ÇÖZÜLMESİ TÜRKİYE İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Türkiye başından bu yana yani Batı ayak diretirken bile İran'la uzlaşma sağlanmasından yanaydı ve bunun için arabuluculuk yapıyordu yani Türkiye'nin istediği bir gelişmeydi bu. Şu an için komşusuna uygulanan ambargoların kaldırılacak olması elbette Türkiye adına önemli bir gelişmedir.