Dünya, 7 Ekim'den bu yana 21. Yüzyıl'ın en büyük katliamına tanıklık etti. Katil İsrail ordusu, hem havadan hem de karadan düzenlediği saldırılarla 20 binden fazla Filistinliyi hayattan kopardı. Kadınları, yaşlıları, çocukları hatta kundaktaki bebekleri bile terörist görerek canavarca katleden İsrail, kana doymadı.
Bulduğu her fırsatta dünyaya barış, demokrasi ve insan hakları dersi veren devletler ise İsrail yaptığı bu zulme sessiz kaldı. Müslümanların katledilmesine ses çıkartmayan Batı medyası, her fırsatta sözde İsrail devletinin haklı mücadelesine vurgu yaptı.
BATILI LİDERLERDEN KATİL BAŞBAKANA DESTEK
Batılı liderler ise katil başbakan Netanyahu'nun elini sıkmak için birbiriyle yarıştı. İşte dünyanın 2.5 aydır şahit olduğu bu insanlık dramında, yeni bir gelişme yaşandı. Her fırsatta İsrail'in saldırılarını meşrulaştırmaya çalışan ABD medyası, uluslararası toplum baskısının artmasıyla birlikte geri adım attı.
BİDEN'IN SÖZLERİ NETANYAHU'YU KIZDIRDI!
İsrail'e giderek Netanyahu'yla sıcak bir kucaklaşma yapan ABD Başkanı Joe Biden, Uluslarararası Ceza Mahkemesi'ne İsrail hakkında yapılan şikâyetler sonrası, "Biz bağımsız Filistin devleti istiyoruz" çıkışı yaptı. Netanyahu'nun Filistinlilerin bölgeden sürülmesini istemesi ve iki devletli çözümü reddetmesi 'kan kardeşler'in arasındaki gerilimi artırdı.
ABD'nin Gazze'deki dönüşü, daha önce Srebrenitsa'da 8 bin Müslüman'ın katledildiği soykırım ile 1994'te Ruanda'da yüz gün içinde 800 bin insanın katledildiği soykırımları hatırlattı. Öyle ki Bosna'da 8 bin Müslüman'ın Sırplar tarafından öldürülmesine göz yuman ABD, Bosna Hersek'in kuruluşunda da önayak olarak demokrasinin büyük abisi rolü yapmıştı! Ruanda'da yaşananlara aylarca soykırım diyemeyen ABD yıllar sonra yaptığı açıklamada kendisini Ruanda halkının koruyucusu ilan etmişti!
ABD MEDYASINDAN PEŞ PEŞE İTİRAFLAR!
ABD Başkanı Joe Biden'ın Filistin çıkışının ardından Batı medyası da geri adım attı. Gazze'deki katliamlara sesini çıkartmayan ABD medyası, Biden ve Netanyahu gerilimi üzerine bölgeye yapılan katliamın detaylarını yazmaya başladı!
1 TONLUK BOMBA ATTILAR: New York Times'ın gerçekleştirdiği görsel araştırmaya göre Gazze'deki savaşın ilk altı haftasında İsrail "en büyük ve en yıkıcı bombalarından birini" ordunun güvenli olarak belirttiği bölgelerde kullandı. Raporda "Bulgular, bin kiloluk bombaların Gazze'nin güneyinde güvenlik arayan siviller için yaygın bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor" ifadeleri kullanıldı.
Analistler ayrıca Gazze'de kullanılan bombaların yoğunluğunun terör bölgelerinde kullanılanlardan kat kat fazla olduğunu vurguladı. Savaşın ilk günlerine ait uydu görüntüleriyle bin kiloluk bombaların geride bıraktığı kraterlerle tutarlı, çapı 12 metrenin (40 feet) üzerinde 500'den fazla çarpma krateri ortaya çıktığı açıklandı. Eski ABD savunma istihbarat analisti ve eski BM savaş suçları araştırmacısı Marc Garlasco, İsrail'in Gazze'ye yönelik ilk ay bombardımanının yoğunluğunun "Vietnam'dan bu yana görülmediğini" açıkladı.
ŞİFA'YA BAĞLANAN TÜNEL YOK: Amerikan Washington Post Gazetesi de İsrail ordusunun Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesi'ne yaptığı saldırıları araştırdı. İsrail ordusu hastaneye saldırma bahanesi olarak Kassam Tugayları'nın tünellerinin bulunduğu iddiasını ortaya atmıştı. Washington Post çarpıcı bir analizle bu iddiaların asılsız olduğunu ortaya çıkardı.
ÖLDÜRÜLEN FİLİSTİNLİLERE DİKKAT ÇEKTİ: ABD'li New York Times gazetesi, bir başka haberinde 10 haftadır devam eden savaş sırasında öldürülen Filistinlilerin sayısının 40 yılda İsrail'le yaşanan diğer Arap çatışmalarından daha fazla olduğuna dikkat çekti. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'na göre, 1948'de İsrail'in kuruluşunu çevreleyen savaşta yaklaşık 15 bin Filistinli hayatını kaybetmişti.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NDA BÖYLESİ YOK: Associated Press haber ajansı, müttefik güçlerin 2'nci Dünya Savaşı sırasında Almanya'yı Gazze kadar yoğun bombalamadığına dair uzman görüşlerini haberleştirdi