Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 16. BRICS Zirvesi için gittiği Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, Türkiye ile Rusya ikili ilişkileri, Ukrayna-Rusya savaşının seyri, İsrail'in bölgede yayılan saldırıları, bölgesel ve küresel konuları ele aldı.
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin güçlenerek geliştiğini ve bunun her alanda devam etmesi için gayretlerin sürdüğünü belirtti. İsrail'in Filistin'deki katliamlarına Lübnan'da yenilerini eklediğini, saldırıların yalnızca Orta Doğu'yu değil, küresel güvenliği de tehdit eder noktaya geldiğini ifade eden Erdoğan, İsrail'in Filistinlileri ana vatanlarında topraksız bırakma planlarına karşı durmanın insanlık görevi olduğunu kaydetti.
Erdoğan, BRICS ülkelerinin İsrail saldırganlığına karşı durmasının Filistin'in haklı davasına güç katacağını, İsrail'e yönelik kayıtsız şartsız silah ve mühimmat desteğinin devam ettirilmesinin bu ülkeyi saldırganlığa teşvik ettiğini ifade etti. Türkiye ile Rusya'nın Suriye konusunda yakın eşgüdümünün tüm tarafların çıkarına olduğunu belirten Başkan Erdoğan, Türkiye'nin PKK/YPG başta olmak üzere tüm terör örgütleri ile mücadelesinde kararlı olduğunu, Suriye'nin toprak bütünlüğünü zedeleyen girişimlere birlikte karşı koymanın önemine işaret etti.
Başkan Erdoğan'ın verdiği mesajlar, dünya gündeminde de geniş yer buldu. Türkiye'nin önemli bir hamlesi olarak nitelendirilen zirve, özellikle Batı basınında büyük yankı uyandırdı.
ANKARA DÜNYA SİYASETİNDE YÜKSELİYOR
Foreign Policy, Türkiye'nin BRICS'e başvurması ihtimalinin, jeopolitik açıdan bir dönüm noktası olacağına yer verdi. FP haberinde, "Türkiye BRICS'e tam üye ya da ortak ülke olarak katılırsa, Batı'nın üstünlüğüne meydan okuyan bir oluşumda aktif rol alan ilk NATO üyesi olacak. Türkiye'nin diplomatik hamlesi, küresel güneyin dünya siyasetinde yükselişte olduğunun bir başka işaretidir ve aktif tarafsızlık ideolojisinin büyüdüğünü vurgulamaktadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'in BRICS hamlesinin dış politikada bir kırılma noktası olmadığının altını çizen FP, "Bu Ankara'nın Batı ile bağlarını sürdürürken ittifakları çeşitlendirmeyi amaçlayan uluslararası dengeleme hamlesinin bir uzantısıdır" yorumuna yer verdi.
"TÜRKİYE'NİN NÜFUZU ARTACAK"
Türkiye'nin BRICS'e katılımının grup açısından faydalı olacağına yer veren FP, aralarında NATO üyesi bir ülkenin bulunması ile BRICS'in tarafsızlık statüsünün güçleneceğini yazdı. Bu hamlenin Türkiye açısında da faydalı olacağını belirten FP, "BRICS'e katılmak, NATO üyesi Türkiye'yi de ayrıcalıklı bir konuma getirecektir. Her iki blokta da bir ayağının olması, Ankara'nın dış politika nüfuzunu artırır" sözleriyle görüşmenin öneminin altını çizdi.
DENGELERİ TÜRKİYE SAĞLIYOR
New York Times gazetesi, "Putin'in ev sahipliği yaptığı zirvede bir konuk öne çıktı: Erdoğan" başlıklı analizinde Başkan Erdoğan'ın Türkiye'yi dünya sahnesinde uzun süredir 'kritik bir aktör' olarak konumlandırdığına dikkat çekti. NYT haberinde, "Türkiye'nin toplantıdaki varlığı aynı zamanda, birçok ülkenin birden fazla rakip güç arasında ilişkilerini dengelemeye çalıştığını da gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Uzman değerlendirmelerine de yer veren NYT, Başkan Erdoğan'ın zirveye katılımının, yıllardır devam eden denge politikasının bir simgesi olduğu yorumunda bulundu. NYT "Erdoğan özellikle Ukrayna savaşı boyunca bu tutumunun altını çizdi. Türkiye NATO'da stratejik bir ortak olmaya devam ediyor ve Ukrayna'ya güçlü silahlar satıyor ancak Moskova'ya yönelik Batı yaptırımlarına katılmayı reddediyor." ifadelerini kullandı.
Financial Times ise Başkan Erdoğan'ın Batılı müttefiklerine arabulucu olarak ne kadar güçlü olduğunu hatırlattığını yazdı. FT haberinde, Başkan Erdoğan'ın Ukrayna savaşına rağmen Putin ile yakın kaldığını, Ankara'nın NATO üyeliğini ve Kiev ile de yakın ilişkilerini göz önünde bulunduran diplomatik bir ip üzerinde yürüdüğünün altını çizdi.