Sosyal medyada tehlikeli boyutlara ulaşan LGBT terörü faaliyetleri, dijital platformları da esir almış durumda. Avrupa Birliği ve küresel sermayenin desteğiyle birçok dijital platformda propaganda yaptıran LGBT terörü, "onay vermedikleri" içerikleri ise dolaşıma dahi sokturmuyor. Son olarak gündeme gelen bir belgesel ise, LGBT lobisinde büyük hazımsızlığa neden oldu.
LGBT PROPAGANDASI YAPMAYINCA ENGELLENDİ
Amerikalı yazar Matt Walsh'ın "Kadın Nedir?" isimli, LGBT propagandası yapmayan, kadın ve erkek olmak üzere yalnızca 2 cinsiyetin var olduğunu anlatan belgesel, kriz yarattı. Dijital platformlara adeta çöken bu küresel lobi, belgeseli her türlü kanaldan engellemişti. LGBT propagandası yapmadığı için dijital platformların hiçbirinde yer bulamayan belgesel, Twitter'da yayınlandığı ilk gün ise yoğun bir sansüre maruz kaldı.
Walsh'ın 2022 yılında kurguladığı belgesel, haber sitesi The Daily Wire'da yayınlanmıştı. The Daily Wire, belgeselin yıl dönümünde içeriği Twitter'dan da paylaşma kararı aldı. 1 saat 35 dakikalık belgeselde ABD'de kadın, erkek, genç, yaşlı ve LGBT'lilere 'Kadın Nedir?' sorusu yöneltildi. Röportaj veren hiç kimsenin cevap bulamadığı belgeselde Walsh, bu kez bilinen soruyu Afrika'da ilk kabilelerin soyundan olduğu iddia edilen Masai kabilesinin üyelerine sordu.
LGBT lobisinin işine gelmeyen belgesel, yayına hazır olduğu günden bugüne tanıtım videoları dışında YouTube'un kısıtlama politikasıyla karşı karşıya kaldı. Belgeselin tamamı Netflix gibi YouTube'da da yayınlanamadı.
TWİTTER'I ESİR ALDILAR
The Daily Wire ise, Twitter hesabı üzerinden belgeseli yayınlama kararı aldı. Süresi bir buçuk saat olan belgeselin yayınlanabilmesi için Twitter yetkilileri ile yapılan görüşmeler, yetkililerin belgeselin içeriğinden haberdar olana kadar oldukça olumlu ilerlerledi. Ne var ki bu süreç, Twitter yetkililerinin belgeselin verdiği mesaja dair bilgi sahibi olmasıyla tersine döndü.
Belgesel, Twitter'da yayınlandığı ilk gün yoğun bir şekilde sansürlendi. The Daily Wire CEO'su Jeremy Boreing belgeselin sansürlenmesi nedeniyle Elon Musk'a şikayette bulundu. Boreing, kullanıcıların içeriği izleyemediklerini, paylaşamadıklarını ve bir başka kişiyi etiketleyemediklerini belirtti.
Amerikalı yönetmen Robby Starbuck ise Elon Musk'ı, videonun erişimini sınırlamaya karışan herkese karşı "Bunu kim yaptıysa kovulmalı" sözleriyle önlem almaya çağırdı.
Elon Musk, 2 Haziran'da yayınlanan belgeselle ilgili başlangıçta gelen şikayetlere karşı tepkisiz kalmayı tercih ederken, geçtiğimiz cuma günü dikkat çeken bir adım attı. Belgeseli alıntılayarak, "Bunu her ebeveyn izlemeli" ifadelerine yer veren Musk, içeriğe uygulanan erişim engeline dair tüm sansürleri de kaldırttı.
LGBT TERÖRÜ AB'DEN FONLANIYOR
Türkiye'de Türkiye İşçi Partisi (TİP), HDP ve PKK'nın yaygınlaştırmaya çalıştığı LGBT lobisine Avrupa ülkeleri ve ABD'den para akıyor: Adında LGBT geçen 22 derneğe sadece son 5 yılda tam 20 milyon dolar aktarıldığı öğrenildi.
Küresel bir toplum mühendisliği projesine dönüşen LGBT'liler, Türkiye'de de faaliyet alanını artırıyor. LGBT lobisi, ağırlıklı olarak sözde "sivil toplum kuruluşu" adı altında tabanını genişletmeye çalışıyor.
EN ÇOK DESTEKLEYEN ÜLKE İSVEÇ
Derneklere fon aktaranların yelpazesi oldukça geniş. Ülke bazında en çok fonu 74 milyon lira ile İsveç aktardı. Onu sırayla Belçika, ABD, İngiltere, Almanya, Hollanda, Norveç, Fransa, Makedonya ve Kanada takip etti. Kuruluş olarak da en çok yardım Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler'den (BM) geldi. İsveç Konsolosluğu, ABD Büyükelçiliği, Hollanda Büyükelçiliği gibi yabancı devletlere bağlı misyon temsilcilikleri de fon aktaran kuruluşlar arasında.
OSCAR VE FESTİVALLERDE LGBT FAŞİZMİ!
Film endüstrisi, LGBT'yi normalleştirmek için tüm araçlarını seferber etmiş durumda. Hollywood LGBT konulu filmlere ayrıcalık tanıyor. Ekibinde belli oranda LGBT bulundurmayan yapımları kara listeye alabiliyor. Oscar 2024'ten itibaren LGBT şartı uygulayacak. LGBT, eş cinsellik, çocuk istismarı... Tüm bunlarla ilgili her geçen gün yeni gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplumunun ahlak yapısını çökertmeyi hedefleyen lobi çalışmalarına geçtiğimiz yıllarda Oscar Ödülleri de dahil oldu.
Oscar törenlerinde adaylar arasında çeşitlilik eksikliği nedeniyle tutarlı bir şekilde eleştirilen ve "Oscar çok beyaz" şeklinde protesto edilen Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, Oscar Ödülleri için 4 temel kriter getirdi.
Akademi'den yapılan açıklamada, "Standartlar, sinemaya giden seyircilerin çeşitliliğini daha iyi yansıtmak için ekranda ve kamera arkasında eşit temsili teşvik etmek için tasarlandı" denildi.
Fakat yapılan açıklama ile yeni eleştirinin de fitili ateşlendi.
En iyi film için istenen dört kriter ise şöyle:
Oscar Akademisi, 'En İyi Film' kategorisinde yarışacak adaylar arasındaki çeşitliliği teşvik etmek, ayrıca ekran önünde ve arkasında eşit temsili sağlamak adına uyulması gereken dört temel kriter belirledi. Bu kriterlerin en az ikisini karşılama şartı getirildi.
İlk kriter, başrol oyuncusunun yeterince temsil edilmeyen bir gruptan olması ve yan rollerin yüzde 30'unun azınlıklardan oluşması ya da filmin, bu toplulukların yaşadığı sorunlara işaret etmesi olarak belirlendi.
Hepsi tamam da neden LGBT'liler?
İkinci kriter, sahne arkası yönetici ekibin veya teknik ekip üyelerinin tarihsel olarak dezavantajlı gruplardan seçilmelisi; ayrıca bu grubun kadınları, farklı ırkları, LGBTİ'leri ve engellileri de kapsaması oldu.
Diğer iki kriterse, yeterince temsil edilmeyen kişilere staj ve eğitim sunulması, ayrıca filmin pazarlama ve dağıtım ekiplerinde aynı çeşitliliğin sağlanması olarak belirlendi.
Söz konusu yeni kriterler, 2024'te düzenlenecek 96. Akademi Ödülleri ile birlikte hayata geçirilecek.
ÇİZGİ FİLMLERDE LGBT DAYATMASI
Çocukların ilgiyle izlediği çizgi filmlere eşcinsel karakter dahil ederek, çocuklara LGBT algısı aşılanıyor. ABD, İngiltere başta olmak üzere çok sayıda ülkede yayımlanan çizgi film 2-7 yaş grubuna yönelik. İngiltere'de gösterilen çizgi filmde karakterlerden Kutup Ayısı Penny, iki annesi ile yaşadığını söyledi. Çizgi filme, Türkiye'de Youtube ve Netflix üzerinden erişim sağlanabiliyor.
TİP, HDP VE PKK TARAFINDAN YAYGINLAŞTIRILMAYA ÇALIŞIYOR
Türkiye'deki toplumun milli ve manevi değerlerine "dinamit" yerleştiren LGBT için kendi tabanını dahi karşısına alarak siyasi bir söylem üreten muhalefet, vekil adaylığı yarışında da sapkınlığa desteğini gözler önüne sermişti.
PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin adayları sosyal medyada tartışma konusu olmuştu. Semyani Perizade, HDP vekil aday adayı olarak tanıtıldı. Şarkıcı Perizade'nin LGBT üyesi olduğu ortaya çıktı.
LGBT DAYATMASINA KARŞI YÜRÜYÜŞÜ SABOTE ETMİŞLERDİ...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), TİP ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) LGBT dayatmasına karşı geçtiğimiz aylarda gerçekleşen yürüyüşe karşı çıktıklarını belirten ve LGBT'yi desteklediklerini açıklayan açıklamalar yapmıştı. CHP'nin son dönemde HDP ile birlikteliği LGBT'ye verdikleri destekle de ayyuka çıktı.
HDP DE CHP GİBİ LGBT'YE DESTEK VERDİ!
HDP Genel Merkezi de CHP gibi aynı şekilde LGBT'ye destek açıklamasını sosyal medyadan yaparak, "LGBTİ+'ları hedef gösteren " Saraçhane Mitingi" bir nefret suçu organizasyonudur. Nefret suçundan siyasi rant devşirmeye çalışan, toplumu açıkça kutuplaştıranlar suç işliyor. HDP doğaya ve bütün kimliklere dönük saldırının karşısındadır" dedi.
HDP'li Dilşat Canbaz, desteğini sosyal medyadan "İktidar güvencesinde gericiler LGBTİ+lara yönelik nefret mitingi organize ediyor. Ayrımcı ötekileştirici, hedef gösteren bu mitinge müsaade edilmemelidir" ifadeleri kullanarak gösterirken, HDP'li Serpil Kemalbay: "LGBT+ hakları insan haklarıdır. Nefret söylemi, hedef gösterilmesi, şiddet ifadeleri suçtur. Provakatif, toplumu ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya yönelik tertipleri ve göz yuman siyasi iktidarı tanıyoruz!" demişti.
TİP'li Sera Kadigil de LGBT yürüyüşünü bir eylem olarak görmediğini şöyle dile getirmişti: "Bu bir eylem değil, alenen nefret suçudur. "Muhafazakar hıssısiyit" adı altında şuna bile ses çıkaramayan sadece insanlığını değil, Anayasasını inkar eder. Hassasiyet anksiyeteniz Anayasa'dan kıymetli hale geldiyse kapatın o dükkanları gidin. #LGBTİhaklarıİnsanHaklarıdır"
FETÖ'NÜN ABD'DEKİ OKULU LGBT PİLOT EĞİTİMİ İÇİN GÖNÜLLÜ OLDU
Öte yandan, ABD'nin New Jersey eyaletinde geçtiğimiz yıllarda kanunlaşan ve 2020 yılında pilot uygulamasına başlanan LGBT müfredatı eğitimi için Fetullahçı Terör Örgütü ile irtibatlı olduğu bilinen Bergen Art and Science Academy de başvuru yapan okullar arasında yer aldı.
Kamuya açık kaynaklardan derlenen bilgilere göre Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) New Jersey'deki bir okulu, eyalette zorunluluk kapsamına giren lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüel (LGBT) müfredatının test edileceği okullar arasına girdi.
Pilot uygulama için eyalet çerçevesinde kendi isteği ile başvuru yapan 50 okul arasından seçilen 12 okulun belirlendiği listede, FETÖ bağlantılı Bergen Art and Science Academy isimli sözleşmeli (charter) okul da yer aldı.
Kendi tabanına karşı muhafazakar bir yaşam algısı empoze eden FETÖ'nün ABD'de, kendi takipçilerinin çocuklarının da eğitim gördüğü sözleşmeli okullarında LGBT pilot eğitimi vermek için gönüllü olması tepkiyle karşılandı.